Arzu Başkan

Tarih: 02.10.2025 14:27

Resepsiyondan Küçükçekmece’ye, Gazze’den dünyaya mesajlar

Facebook Twitter Linked-in

Gözümüz, kalbimiz ve yüreğimiz bir süredir aynı yere çevrili: Demokrasiye, meşruiyete ve vicdana…
Türkiye’de siyasetin sahneleri kimi zaman meclis resepsiyonlarında verilen karelerde, kimi zaman Küçükçekmece mitinginde yükselen sloganlarda, kimi zaman da Gazze’ye yiyecek götürmeye çalışan bir filonun denizlerde verdiği mücadelede saklı.

Ankara’da meclis açılış resepsiyonunda liderlerin bir araya gelişi, masaların üzerinde siyasetin gölgelerinin dolaştığı o anlar… Erdoğan’ın Bahçeli ile samimi sohbeti, DEM Parti temsilcilerine el uzatması, F-35 sorusuna verdiği net yanıt. Davutoğlu ve Babacan’ın verdiği resepsiyon görüntüsü, CHP’nin yokluğunda bile siyasetin dili aslında fotoğraflarda konuşuyor.
Geçmişte Bahçeli’nin DEM Parti sıralarına uzattığı eli günlerce tartışmıştık; bu yıl da verilen kareler uzun süre hafızalarda kalacak.

Ardından CHP’nin 58. mitingi geldi. Küçükçekmece meydanında Özgür Özel, Filistin’e dayanışma mesajını yüksek sesle duyurdu:
“İsrail’in kuşattığı Sumud Filosu’nun yanındayız, Filistin halkının yanındayız.” dedi.

Ve sonra dünya gözünü Sumud Filosu’na çevirdi. 44 gemi, 500’e yakın gönüllü; aralarında 37 Türk, yüzlerce aktivist Gazze’ye yiyecek ulaştırmak, zulme dikkat çekmek için yola çıktılar. Ama İsrail güçlerinin uluslararası sularda yaptığı sert müdahale, bu vicdan yolculuğunu yarıda bıraktı. Tazyikli sular, zorbalık, Aşdod Limanı’na çekilen gemiler ve “gözaltı” değil, adeta kaçırılma.
Türkiye’den yükselen ses “terör saldırısı” nitelemesi oldu. Ama asıl tepki sokaklardan geldi: İstanbul’dan Roma’ya, Berlin’den Atina’ya binlerce insan İsrail’in bu hukuksuzluğunu protesto etti. İtalya’nın en büyük işçi sendikasının genel grev kararı alması, insanlığın vicdanının hâlâ ayakta olduğunun kanıtıydı.

Sevgili okurlarım, üç farklı sahne, üç farklı zemin… Ama hepsinde aynı ortak payda var.
Meclis resepsiyonunda verilen fotoğraflar, siyasette normalleşmenin işaretlerini arıyor.
Küçükçekmece’de yükselen ses, meşruiyetin kaynağını halka hatırlatıyor.
Gazze’ye yola çıkan filo ise insanlığın vicdanını dünyaya gösteriyor.
Birbirinden kopuk gibi görünen bu olaylar, aslında aynı bütünün parçalarıdır. Çünkü demokrasi de, dayanışma da, insanlık da aynı anda savunulmadığında hiçbirinin anlamı kalmaz.

Bugün bu topraklarda ve bu dünyada bize düşen, vicdanımızı susturmamak. Meşruiyetin kaynağı olduğumuzu unutmamak. Filistinli bir çocuğun gözyaşında da, Türk aktivistin cesaretinde de, meydanda atılan sloganlarda da aynı gerçeği görmek: Adalet, özgürlük ve insanlık asla yarım kalmamalıdır.

Sevgi ve umutla kalın.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —