Arzu Başkan

Tarih: 19.09.2025 13:10

Bir Rüya Gibi: Türkiye’nin Siyaset Hikâyesi

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de siyaset artık alışageldiğimiz geleneksel rotalardan uzaklaşıyor. Eski ezberlerin yerini yeni ideolojiler, yeni aktörler ve daha farklı düzlemler aldı. Artık siyaseti tahmin etmek, öngörmek geçmişe kıyasla çok daha zor. Çünkü karşımızda yeni bir yönetim sistemi var: Başkanlık sistemi.

Bu sistemin kısa vadede değişeceğini, parlamenter sisteme dönüşün kolayca mümkün olacağını sanmıyorum. Çünkü yetkinin, kararın ve gücün tek elde toplanması siyasetin doğasına cazip geliyor. Amerika’daki iki partili düzenin Türk siyasetine uyarlanmış bir versiyonuna tanıklık ediyoruz aslında. Türkiye’nin bundan sonra da uzun yıllar bu şekilde devam edeceğini öngörmek mümkün.

Son günlerde CHP’de yaşanan mutlak butlan krizi, adalet davaları, içeri alınmalar ve parti içi gerilimler bize bu sistemin nasıl hüküm sürdüğünü bir kez daha gösterdi. CHP’de Kılıçdaroğlu’nun yeniden sahneye çıkması ya da yakın çevresinden birinin liderliği devralması mümkün görünüyor. Bunun yanında Özgür Özel ve arkadaşlarının ayrı bir siyasi parti kurması ihtimali de hiç uzak değil.

Ancak CHP’nin köklü yapısı, Atatürk’ün partisi olma kimliği, birçok siyasetçinin oradan kopmasını zorlaştırıyor. Aksine, olası bir yeni liderlik altında toparlanma ve yeniden güçlenme ihtimali daha yüksek. Tahminimce CHP, yüzde 10-15 bandında oyunu koruyacak; olası koalisyonlarda da belirleyici bir aktör olarak varlığını sürdürecek. Özgür Özel’in kurabileceği bir parti ise 20-25 bandında kalabilir. Bunlar kesin öngörüler değil elbette, ama siyasetin olasılıklarını tartışmak da rüya görmek gibidir: Yoruma ve ihtimale açık.

Sistemin devam edip etmeyeceğini tartışmaktan daha önemli bir soru var: Bu sistem, halkın yaşamını kolaylaştıracak mı? İnsanlar artık demokrasi tartışmalarından çok, geçim derdine odaklanmış durumda. Ekonomi düzelirse, devalüasyon korkusu azalırsa, milli gelir artarsa; hangi sistem olursa olsun toplumun gözünde meşruiyetini korur.

Benim dileğim, Türkiye’nin bu süreçten hayrına bir dönüşüm çıkarması. Daha ferah, daha refah içinde yaşayan, milli geliri yükselmiş, sokaklarında saygının ve mutluluğun arttığı bir ülke… Siyaset ne yönde akarsa aksın, asıl önemli olan bu hedefe varabilmek.

Sevgili okurlarım, görünen o ki Türkiye bir süre daha başkanlık sistemiyle yoluna devam edecek. Bizim görevimiz ise umutla, dikkatle ve sabırla bu süreci izlemek, gerektiğinde sesimizi yükseltmek ve demokrasinin en azından özünü korumak.

Sevgiyle ve Umut’la kalın.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —