Yoğurt yok, stadı var

Kadıköy sokaklarında yoğurt kuyruğu mu var?

Hayır. Ama Fenerbahçe Stadı artık bir yoğurt markasının adını taşıyor: Chobani. Hem de Türkiye’de satılmayan, rafta bulunmayan bir marka… Peki bu reklam kime yapılıyor? Bu soruyu sormadan, bu anlaşmanın büyüklüğünü konuşmak eksik kalır.

Fenerbahçe’nin Chobani ile yaptığı anlaşmanın rakamları görkemli. 5+5 yıllık stadyum isim hakkı, 2+3 yıllık Avrupa forma sponsorluğu derken kulübün kasasına toplam 120 milyon Euro girecek. Başkan Ali Koç’un açıkladığı paket sadece stadı kapsamıyor; her yıl bir milyon dolarlık sosyal sorumluluk bağışı da dahil. Kâğıt üzerinde kusursuz bir finansal hamle. Peki ya işin mantığı?

Bu anlaşma klasik bir sponsorluk mu, yoksa bir gönül borcu mu? Eğer klasik bir sponsorluksa, Türkiye’de ürün satmayan bir markanın milyonlarca Euro harcamasının mantığı ne? Eğer gönül borcuysa, neden bu “ticari başarı” diye sunuluyor? Hamdi Ulukaya’nın hikâyesini biliyoruz: Erzincan’dan Amerika’ya uzanan, milyar dolarlık bir yoğurt imparatorluğuna dönüşen bir başarı öyküsü. Fenerbahçeli olduğu biliniyor. Ama kişisel bağlılık ile kurumsal sponsorluk arasındaki çizgi, bu tabloda bulanık görünüyor.

Fenerbahçe kasasına para giriyor, evet. Ama tribünlere de sorular giriyor. Bu iş markanın Türkiye pazarına girişi için bir hazırlık mı? Yoksa sadece duygusal bir yatırım mı? Taraftar, Kadıköy’ün ruhuna yoğurt markası eklenmesini kabullenir mi?

Bu soruların gölgesinde bir başka mesele daha var. Türkiye’de futbol sponsorluğu artık sadece spor değil, diplomasi. Uluslararası markalar imaj ve PR için kulüplerle çalışıyor. Bu anlaşmada kazanan kim? Fenerbahçe mi marka değerini yükseltiyor, yoksa Chobani mi Türkiye’de “duygusal yatırımcı” imajı kazanıyor?

Hamdi Ulukaya’nın “ülkeye jest” niyetini sorgulamak haksızlık olur. Ama rafta olmayan bir markanın stadyumda görünür olması, ister istemez kafaları karıştırıyor. Belki Chobani birkaç yıl içinde Türkiye pazarına girer ve bugün yaşadığımız şaşkınlık o gün nostaljik bir anıya dönüşür. Belki de hiç girmez ve bu sponsorluk yalnızca bir gönül hikâyesi olarak kalır.

Hepimizin aklındaki soru ise hâlâ aynı: Yoğurt yokken stadın adı neden yoğurtçu?


Erdal Güven

26.07.2025 22:10:00


Bursa’daki yangının acı boyutu gün ağarınca ortaya çıktı

Bursa’daki yangından etkilenen hayvanlar böyle kurtarıldı

Yangın yerinde hırsızlık iddiası ortalığı böyle karıştırdı... Tekme tokat dövüldü, jandarma kurtardı

Bursa’da orman yangını 3 köyü tehdit etti, yangının havadan görüntüsü yürekleri dağladı

Bursa’daki orman yangını geceyi gündüze çevirdi... Alevler havadan görüntülendi

Gercüş’te feci kaza: Motosiklet sürücüsünün bacağı koptu

Kontrolünü kaybettiği otomobilde can verdi: Araçtaki alkol şişesi dikkat çekti

Cezaevinden izinli çıktı, kazada hayatını kaybetti

Bingöl’deki orman yangını söndürüldü

Iğdır’da çıkan anız yangını gün boyu sürdü

Kırıkhan’da evde çıkan yangın, otomobile sıçradı

Alevlere teslim olan konteyner kullanılamaz hale geldi

Elazığ Valiliği’nden yangın açıklaması

Mardin’de bir genç parkta başından vurulmuş halde bulundu

Elazığ’da iki grup arasında silahlı kavga: 4 yaralı

Kara yoluna yaklaşan alevler dronla görüntülendi

Alev kapanından kaçış anı kamerada... Jandarma ve basın mensupları yangında mahsur kaldı