Fakat ana haber bültenleri sonrası bazen kumandayı elime alıp “zap” yapıyorum.
Belki abarttığımı düşüneceksiniz ama prime time’da “zap” yaparken gezindiğim tüm yerli dizilerde ya silah çeken mafyavari bir erkek ya da çığlıklar içinde duygusal patlama yaşayan bir kadına denk geliyorum.
Şiddet, silah, racon, “adamlık” muhabbeti, cinsiyetçilik, sınıfsal ayrım, öfke nöbetleri, şatafat, lüks özentisi, basitlik, bayağılık, hakir görme, psikolojik baskı…
Her 100 Türk dizininin 90’ının muhtevası bu şekilde.
Bu dizilerden önce ekrana “Dikkat, zehirlenme tehlikesi” uyarısı yazılsa yeridir. Devamlı olarak Türk dizileri ve sabah kuşağı yapımlarına maruz kalan vatandaşlarımızın acilen rehabilite edilmesi gerekir.
Bakın, bu çok ciddi bir konu. Toplum adeta bile isteye magandalık kültürüne sürükleniyor. Şiddetin bu kadar sergilendiği, normalleştirildiği başka bir dönem daha görmedim, hatırlamıyorum.
Bu ülkede bir zamanlar aile kurumu son derece bilinçli bir medya yönlendirmesiyle ayakta tutulmaya, güçlendirilmeye çalışılıyordu.
Dile kolay, tam 13 yıl “Bizimkiler” dizisi izletildi bu topluma. Komşuluk ilişkileri, aile bağları, yardımlaşma kültürü benimsetildi insanlara. Bizimkiler dizisinin her ailesi, Türk toplumunun farklı bir kesiminin günlük hayatına ışık tutuyordu. Kapıcı Cafer’den, iş adamı Şükrü’ye, esnaf Davut Usta’dan, şair Cenap Bey’e, bir bina üzerinden bir milletin ortak yaşam kültürüne vurgu yapılıyordu.
Kimse bana, “İyi de eleştirdiğin bu diziler çok izleniyor. Halk bu dizileri istiyor” demesin. Bizimkiler’i 13 yıl izleyen de İkinci Bahar’a reyting rekorları kırdıran da Ekmek Teknesi’ni senelerce izleyen de Leyla ile Mecnun’u karasaldan dijitale taşıyan da bu millettir.
Türk toplumunun hala çok önemli bir kesimi televizyon izleyicisi. Bu dizilerde apaçık sergilenen şiddet sadece televizyon ekranlarında kalmıyor, şiddet sahneleri kısa kesitler halinde sosyal medya paylaşımlarına da sirayet ediyor.
RTÜK’ü acilen göreve çağırıyorum. Son dönemde adeta hepimizi çepeçevre saran bu şiddet vakalarını medyanın etkisinden ayrı düşünmemek gerekir. Toplumun kimleri rol model olarak aldığını iyi gözlemlemek gerekir. “Suça sürüklenen çocuklar” sadece maddi nedenlerle mi bu denli canavarlaşabiliyor? Çocuklarımızın masum beyinleri nasıl zehirleniyor?
Lütfen, daha fazla gecikmeden harekete geçin.