Tam da Tokyo’nun göbeğinde, göz kamaştırıcı düzenin ve teknolojik ihtişamın arasında, bizim hikâyemiz eksikti. Oysa bu topraklarda bir izimiz vardı: 1938 yılında Japonya’da ilk camiyi inşa eden Abdürreşid İbrahim’in bıraktığı iz.
Ama o cami yıkılmıştı. Arsa duruyordu ama ruh kaybolmuş gibiydi.
İşte o günlerde, Tokyo Türk Cemiyeti’nin öncü isimleri Temindar Muhit ve Enver Apanay’la omuz omuza vererek bir hayalin peşine düştük. Hedefimiz sadece bir cami inşa etmek değildi. O cami; Türkiye’nin sesi, Türklerin ruhu, İslam’ın zarafeti ve Japon halkına açılan kültürel bir pencere olmalıydı.
Ancak her büyük ideal gibi bu da dirençle karşılaştı. “Bu arsa çok değerli, buraya 7 katlı bir Türk merkezi yapalım, cami yerine mescit yeter” diyenler çıktı. Tokyo’nun göbeğinde minare yükseltmek, sadece teknik değil, zihinsel bir mücadeleydi. Ben de bu süreçte bir gazeteci olarak kalemimi, sözümü, ilişkimi ve gücüm yettiğince vicdanımı ortaya koydum. Meseleyi o dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e bizzat ilettim.
Ve nihayetinde bir devlet kararı çıktı: Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı, Tokyo Türk Camii’nin yeniden inşası için özel bir vakıf kurdu. Temel atıldı, dualar edildi ve yıllar süren bir çabanın ardından Tokyo semalarında bir sabah ezanı yeniden yankılandı. Doğu’nun ilk ezanı.
Bu sadece bir bina değil. Bu, Japonya ile Türkiye arasındaki kültürel bağın yeniden dokunduğu, bir milletin uzak diyarlarda bile inancına, kimliğine ve geçmişine sahip çıktığı bir duruştu. Bugün Tokyo Türk Camii, sadece ibadetin değil, dostluğun, kültürün ve hafızanın mekânı.
Bu vesileyle, bu topraklarda bundan neredeyse bir asır önce ilk camiyi kuran Abdürreşid İbrahim’i rahmetle anıyor, bana o yıllarda yol arkadaşlığı yapan dostlarımı minnetle hatırlıyorum.
Ve şunu da söylemeden geçmeyeyim: Kültürel ilişkiler, ekonominin zeminidir. Tokyo Türk Camii, Japonya’da Türk varlığının kalıcı ve saygın bir temsiline dönüşürken, iş dünyamız için de güven veren bir zemin yarattı.
Bugün Tokyo’da yankılanan ezan, sadece bir inancın sesi değil. Aynı zamanda azmin, iradenin ve inşa edilen köprülerin habercisidir.