Gündem yine oldukça yoğun… Üstelik birbirinden farklı konuların üst üste gelmesi, bu yoğunluğu daha da karmaşık bir hâle getiriyor. Hangi açıdan bakarsak bakalım, siyasetin birçok alanında uyumsuzluklar göze çarpıyor. Ancak şu da bir gerçek ki siyasette gerçeğin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Olaylar, zamanı geldiğinde mutlaka hak ettiği karşılığı bulur. Yıllardır siyaseti yakından izleyen biri olarak bunun pek çok örneğine tanık oldum.
Son günlerde dikkat çeken gelişmelerden biri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, bir avukat hakkında dile getirdiği iddialar oldu. İddialar doğru olsun ya da olmasın, böylesi söylemler toplumda adalet duygusunu zedeleyebiliyor. Çünkü hepimizin isteği, hukukun iktidar veya muhalefet fark etmeksizin, herkes için eşit şekilde işlemesi.
Bir diğer tartışma konusu ise belediye başkanlarına yönelik baskı iddiaları… Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkında gündeme gelen konular, siyasi kulislerde farklı yorumlara neden oldu. Yine bazı belediye başkanlarının çeşitli nedenlerle partilerinden ayrılarak başka partilere geçmesi de tartışılıyor. Bu tür geçişlerin baskı ya da zorlama olmadan, tamamen kişinin kendi iradesiyle gerçekleşmesi, demokrasinin temel unsurlarından biridir.
Siyasetin her alanında, çifte standardın ortadan kalkması gerektiğine inanıyorum. Bir yandan muhalefet belediyelerinin yoğun eleştirilere hedef olması, diğer yandan iktidar belediyelerindeki hataların görmezden gelinmesi toplumda güven duygusunu zayıflatıyor. Oysa adalet terazisinin dengede kalması, hem yönetenlere hem de halka güven verir.
Önümüzde önemli bir tarih var: 15 Eylül. CHP’nin kurultayla ilgili davası ve aynı zamanda çözüm süreci komisyonu gündemde. Bu süreçlerin, siyasetin pazarlık masalarına değil, ülkenin geleceğine hizmet eden platformlara dönüşmesi hepimizin ortak dileği.
Türkiye; tüm renkleriyle, kültürleriyle, inançlarıyla bir arada, ortak hedeflere doğru ilerlemeli. Kendi çıkarlarını bir kenara bırakıp ülkesinin yarınlarını düşünen yöneticiler görmek en büyük umudum. 15 Eylül sonrası, kavgaların yerini üretimin aldığı, adaletin herkes için işlediği bir Türkiye dileğiyle…
Sevgi ve umutla kalın.