Kabine değişikliği beklentisi ve sessizlik

Merhaba sevgili okurlarım,

Siyaset kulisleri yine hareketli, yine tahminlerle dolu. AKP’nin İstişare Toplantısı’nın Kızılcahamam’da yapılmasıyla birlikte herkesin gözü kulağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından çıkacak olası kabine değişikliğindeydi. Ama ne oldu? Hiçbir şey olmadı.

Bütün meslektaşlarım, siyaseti yakından takip edenler hatta kahvehanelerde sohbet eden yurttaşlar bile artık kabineyle ilgili loto-toto oynamaya başlamıştı. Kim gider, kim gelir? Hangi bakan yerini korur, hangisinin defteri dürülür? Spor Bakanı’nın değişeceği yönünde kulis bilgileri kuvvetliydi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ikiye bölüneceği, yani kültür ve turizmin artık ayrı ayrı yönetileceği beklentisi dillendiriliyordu. Fakat görünen o ki, henüz hiçbir hamle yapılmadı. Peki neden?

Bana kalırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde öncelikli olarak yeni anayasa var. Bu da beraberinde milletvekili transferlerini, Meclis aritmetiğini ve siyasi pazarlıkları getiriyor. Yeni anayasa için gereken sayı sağlanmadan, kimseyle ipler koparılmadan, kimseyi ürkütmeden ilerlemek gerekiyor. Yani kabine değişikliği gibi sert bir adım, bu hassas dönemde istenmeyen bir sarsıntıya yol açabilir.

Son günlerde Devlet Bahçeli’nin “Biri Kürt, biri Alevi olsun” şeklindeki açıklaması, iktidar çevresinde dengelerin nasıl gözetilmek zorunda kalındığını ortaya koyuyor. Görünen o ki, iktidar partisi artık sadece kendi iç dinamikleriyle değil; farklı kesimlerle yapılan ittifaklar, kurulan ‘konsorsiyumlar’, verilen sözler ve alınan desteklerle bir bütün halinde hareket etmek zorunda. Bu da demektir ki, her adım, her koltuk, her görev karşılıklı tavizlerle şekillenecek.

Cumhurbaşkanı için zor bir dönem bu. Her görüştüğü aktörle pazarlık yapması, yerel dengelere göre görev dağıtması, aynı zamanda da kamuoyunun beklentisini dengelemesi gerekiyor. Bu bir tür siyasi satranç oyunu ve her hamlenin geri dönüşü büyük olabilir.

Bunlar yaşanırken, ana muhalefet olan CHP’nin de etkisi yadsınamaz. Koalisyonun görünmeyen ortağı gibi davranıyorlar. Ama bazı konularda uzlaşmaz, bazı konularda ise “ver-al” ilişkisine dayalı politik pozisyon alıyorlar. Bu da bize önümüzdeki dönemde siyaset sahnesinde daha fazla ideolojik esneklik, daha fazla pozisyon değişikliği göreceğimizi işaret ediyor.

Yani sevgili okurlarım, önümüzdeki günler hem şaşırtıcı değişikliklere, hem de beklenmedik yakınlaşmalara sahne olabilir. Bugüne kadar “asla yan yana gelmezler” denilen isimleri aynı masada görebiliriz. Siyasetin ‘yüksek etik değerleri’ ile reel politik arasında gidip gelen, bol taktikli, bol vaatli bir dönem bizleri bekliyor.

Dilerim ki bu süreçte verilen her karar, yapılan her değişiklik, söylenen her söz Türkiye’nin hayrına, halkın yararına olur.

Sevgi ve umutla kalın.


Arzu Başkan

24.07.2025 22:01:00


Kazı sırasında doğal gaz borusu delindi, mahalleyi gaz kokusu sardı

Alkollü çevirmeye girdi, ehliyeti gidince depremleri daha önceden bildiğini iddia etti

İskenderun’da uyuşturucu operasyonu: 4 tutuklama

Antakya’da konteyner yangını

Muş’ta trafik kazası: 2 kişi yaralandı

Ankara’da konveyör bant fabrikasında yangın çıktı

Ankara’da iki otomobil kafa kafaya çarpıştı: 3 ölü

Takla atan araç metrelerce sürüklendi: Ehliyetsiz sürücü ölümden döndü

Polatlı’da otluk alanda çıkan yangın söndürüldü

Hatay’da yüksek ateş şüphesiyle hastaneye kaldırılan 2 asker hayatını kaybetti

Kafasına atlet ve kask geçirerek hırsızlık girişiminde bulunan 2 şahıs kamerada

Traktör devrildi, sürücüsü hayatını kaybetti

Manisa’da jandarmadan uyuşturucuya darbe

Gazipaşa’da yangın sebebiyle bir mahalle tedbir amaçlı tahliye edildi

Batman’da örtü yangınını vatandaşlar söndürdü

Kamyonundaki arızayı kontrol için inen sürücü başka bir kamyonun altında kaldı

İşten dönen kadın evde iki kişinin cesediyle karşılaştı