İran-İsrail savaşı İran’da rejimi değiştirir mi?

Ortadoğu yine yangın yeri.

İran ile İsrail arasındaki tırmanan gerilim artık "gölge savaşlar"ın ötesine geçiyor. Füzeler, insansız hava araçları, karşılıklı açıklamalar… Ve bütün dünya şu soruyu daha yüksek sesle soruyor: Bu savaş, İran'da rejim değişikliğine neden olur mu?

Öncelikle şunu teslim etmek gerek: İran rejimi, 1979 devriminden bu yana meşruiyetini büyük ölçüde “dış düşman” söylemi üzerine kurdu. ABD, İsrail ve Batı dünyasıyla yaşanan her gerilim, mollaların elini içeride güçlendiren, muhalefeti bastırmayı kolaylaştıran bir koz oldu. Bugün de benzer bir senaryonun devreye sokulması şaşırtıcı olmayacaktır.

Ancak bu kez koşullar farklı. İran halkı 2022 Mahsa Amini protestolarıyla rejime yönelik derin bir hoşnutsuzluğu açık biçimde ortaya koydu. Ülke ciddi ekonomik kriz içinde; işsizlik, enflasyon ve döviz krizi genç kuşağın geleceğe olan inancını zayıflatıyor. Üstelik dijital çağda devletin uyguladığı baskıcı medya sansürüne rağmen bilgi akışı kesilemiyor. İranlılar, rejimin anlattığı resmi senaryoya eskisi kadar kolay inanmıyor.

Olası bir İran-İsrail savaşı halkın tepkisini iki uca savurabilir. Bir yanda milliyetçi reflekslerle “dış düşmana” karşı rejimin yanında saf tutan kitleler görülebilir. Öte yanda ise rejimin yanlış politikalarının bedelini ödeyen yoksul halkın öfkesi büyüyebilir. Özellikle savaşın uzaması, Batı yaptırımlarının sertleşmesi ve can kayıplarının artması durumunda, halkta "bu rejim bizi felakete sürüklüyor" fikri yaygınlaşabilir. Bu da sokak hareketlerinin, isyanların veya kitlesel itaatsizliklerin yeniden alevlenmesine yol açabilir.

Askerî bir yenilgi veya rejimin beklenmeyen zayıflığı ise devrim muhafızları içinde bile bölünmelere sebep olabilir. Unutmayalım ki İran rejimi sadece mollalara değil, bürokrasiye, orduya, istihbarata ve iş dünyasına yayılmış çok katmanlı bir sistemdir. Bu sistemin bir halkasında kırılma yaşanırsa domino etkisi kaçınılmaz olabilir.

Öte yandan İsrail de bu gerçeğin farkında. Belki de İran'la gerilimi tırmandırma politikası, Tahran rejimini içerden çatlatma amacını taşıyor. Ancak tarih bize gösterdi ki, dış müdahaleler halkların “yabancıya karşı dayanışma” refleksini güçlendirebilir. Bu yüzden hiçbir senaryo kesin değil.

Sonuç olarak İran-İsrail savaşı, Tahran rejimi için hem bir şans hem de bir risk. Ya içeride millî dayanışmayı pekiştirip nefes alacak bir alan yaratacak, ya da tarihî bir kırılma ile 1979 devriminin sonunu başlatacak. Cevap büyük ölçüde savaşın şiddeti, süresi ve halkın sabrı ile şekillenecek.

 


Engin Demir

16.06.2025 12:54:00


Karabük’te uyuşturucu operasyonu

Balıkçılar "Vira Bismillah" diyerek Beyşehir Gölü’nde su ürünleri avlanma sezonunu açtı

Karacabey’de trafik kazası: 1 ağır yaralı

İmam Hatipliler ‘Pilav Gününde’ buluştu

Söke Belediyesi Yaz Okulu kayıtlarına ilk günden yoğun ilgi

Bingöl’de 4 günde 14 bin 933 kök kenevir ele geçirildi

Traktör uçuruma yuvarlandı: 2’si ağır, 8 yaralı

Başkan Kurnaz: "Emek ve üretimin buluştuğu her alan bizim için çok kıymetli"

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yılmaz: "Gençler Edirne’de tarihe yolculuk yapacak"

Ağaç keserken motorlu testere ile elini kesti

Karacabey Belediyesi Dağcılık Kulübü’nden bisiklet turu

BUÜ ailesi kuruluş yıldönümü pikniğinde bir araya geldi

Bursa’da seyir halindeki kamyonet alev alev yandı

102 yaşındaki Muratlı’nın eğitim çınarına veda

Hafif ticari aracın içinden 14 düzensiz göçmen çıktı

Konya’da jandarmadan tarihi eser operasyonu

Van’da kaçak balık avlayan 16 kişiye 205 bin 360 lira idari para cezası uygulandı