Her şey geçmişe aitken biz nasıl ilerleyeceğiz?

Doğarız, bize bir isim verilir

Doğduğumuz aileye ait geçmişin tekrarı bir kimlik , aa ona benziyor buna benziyor derken büyüdükçe atalarımızdan gelen genetik kodların tekrarı başlar.
Sonra içinde doğduğumuz toplum yasalarımızı, inançlarımızı oluşturan dil ve kültür ile iz bırakır , onlarda geçmişten günümüze gelen izlerdir.

Peki durum böyle olunca biz nasıl ilerleyeceğiz?
Bunun için öncelikle proje konumuzun kendimiz olduğu bir çalışma yapmak şart. Neler istiyoruz, hayattan beklentilerimiz neler? Hedefe koyduklarımız için neleri göze alırız, cesaretimizin ölçüsü,  bilinç dışımız nasıl? gibi kavramlar üzerinden seçeneklerimizi çıkartırız.

Birinci seçenek, çok okuyup, çalışmak tabiki,  bir de dua etmek hayırlısı ise olsun, er ya da geç oluyor bu seçenekte…

İkinci seçenekte ise, bu isteklerimize ulaşmış birini bulup ve onun yardımını alarak daha hızlı bir süreci yöneterek istediğimize ulaşmak…

Üçüncü seçenek ise aniden oluverir. Bilinç dışı, dediğimiz ucu bucağı sonsuz bir derya, burada  biz fark etmeden çalışmalara devam eder, uyurken bile  kendi bireyselliğimizden vazgeçtiğimiz an ortaya çıkar ve yaşama ait ne kadar bilgi , görgü varsa kayıt altına alır.

Bunu kazanmanın en iyi yolu kitap okuyup, seyahat ederek ve daha fazla insanla tanışıp sosyalleşmek . Ne kadar çok kitap okur , seyahat edersek o kadar bilgi , birlikte bilmek anlamına gelen bilinçte işleme alınır. Okuyorum okuyorum hiçbiri aklımda kalmıyor demeyin sakın,  kitapların tabiki hepsi aklımızda kalmaz ama o kitap vücudumuzun her hücresine dağılmıştır.

Öyle dağılmıştır ki, bir konuşmanız sırasında siz fark etmeden incelik katar sohbetlerinize, kelime dağarcığınız artmıştır. Bir kısmı olaylar karşısında çıkar, bakış açınız değişmiştir farklı yorumlarsınız. Televizyonda izlediğiniz haberler bile aynı değildir artık. 
Bir kısmı da ahlakı güzelleştirir, ilim irfan katar.

Bir de üzerine özgüveninizi arttırır sizi hedefinize hazırlar.
İyi çevrelerde gezip , iyi dostlar edindiğimizde bilinç dışımızın kayıtları da o ölçüde çoğalır. 
Birden bire oldu dediğimiz olaylarda aslında hep böyle bir birikimin sonucudur.
Şimdi bu gözle bakınca örnek vermek gerekirse, meyve yemek isteyen biri meyve ağacı dikerek başlangıç yapmalı ki bilinç isteğini kayda alıp bilinç dışı çalışmalarını bu yönde yapsın.
Toplumumuzda da tüketen bireyler yerine üreten bireyler artsın.


Bengü Tonyalı

21.07.2025 09:08:00


Katı atık depolama alanında yangın

Kırıkkale’de silahlı ve bıçaklı kavga: 2 yaralı

Antalya’da kendisini istihbarat görevlisi olarak tanıtan şahıs dolandırıcılıktan tutuklandı

Otomobil uçuruma yuvarlandı: 5 yaralı

Endonezya’ya 3 kişinin öldüğü feribot yangınında 568 kişi kurtarıldı

Oltu MYO’da görev değişimi

Muğla’da Yörük ateşi 10. kez yandı

Jandarma 200 kilogram kaçak tütün ele geçirdi

Paralarını alamadıklarını iddia eden iki işçi binanın tepesine çıktı

Kartepe’de vatandaşlar açık hava sinemasında buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan LGS açıklaması:" İftara kampanyasının tek nedeni imam hatip düşmanlığı"

Bursa’da tekstil fabrikasında büyük yangın

Kazada hayatını kaybeden baba ve kızı yan yana toprağa verildi

104 yıl hapis cezası alan firari yakalandı

Elazığ zincirleme trafik kazası: 1 yaralı

Polis 1 ton 798 kilogram kaçak nargile tütünü ele geçirdi

Fenerbahçe stadının önünde güvenlik görevlisini sürükleyen şüpheliye 4 yıla kadar hapis talebi