Görme fiiliyle inanmak arasında doğrusal bir ilişki olduğunu anlatıyor.
Bizdeki “Gözümle görsem inanmam” sözünün ise bu ilişkiyi sarsan bir yanı var., “Senin sözüne mi, kendi gözüme mi” ifadesi dengeyi tekrar görme lehine çeviriyor.
Peki bu gelgitler nereye kadar? Ne yapacağız?
Tabii ki gözümüzle gördüğümüze inanacağız.
İşte, aşağıdaki çizime bakıyoruz ve...
Adamların aynı boyda olduklarını hemen görüyoruz.
Elimizi kaldırmadan en fazla dört çizgiyle bütün noktalar üzerinden geçmeye çalışırken..
Sınırları çizilmemiş dörtgeni/kareyi görmüyoruz. Çizdiğimiz çizgileri de noktaların merkezlerinden geçirmeye de çalışmıyoruz.
İster küçük dairelerle ister büyük dairelerle çevrelensin ortadaki dairelerin birbirine eşit olduğunun da farkındayız.
Üst üste yığılı kutulara numara verirken de numara vermeye yukarıdan başlamıyoruz.
…
Neden?
Çünkü; “Bizim gözümüzden kaçmaz!”