Konuştuklarımızın bir özetini sizlerle de paylaşmak istiyorum. 

Öncelikle herhangi bir deprem, afet olmadan önce sürekli yaşadığımız coğrafya gereği topluma fayda sağlamak için kendi işi gücü dışında hizmet odaklı bir konuda toplanan tüm insanlara sonsuz saygılarımı buradan iletmiş olayım. Sadece deprem olduğunda konuşup yazanlara, sonra da unutanlara da hatırlatma olarak tarihe not düşelim.

Toplantımızda Sismoloji uzmanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan konuşmacıydı.

Kentsel dönüşümden başlayan, tarihsel depremleri, beton yapılarını, yönetimsel zorlukları, alüvyon zeminlerin depremi yaymasını ve tabi ki Japonya’yı konuştuk. 

Şimdi gelelim, çok da düşünmediğimiz ya da günlük yaşamımızda sorgulamadığımız bazı konulara;

Bir telefon aldığımızda içinden telefonun beş katı kalınlığında bir kitapçık size tüm özellikleri anlatan içeriği ile hazır ve nazır. Hizmet alacağınız servislerin adresleri, garanti belgeleri, şarjı, kart yuvasını açacağınız iğnesi bile kutusunda yer alıyor.

Bir araba aldığınızda da, torpido gözünde her ayrıntıyı anlatan kitapçık, garantisi, boyası, lastikleri hakkında bilgiler ve servis adresleri, telefonları, yol yardım her türlü bilgi size sunuluyor.

Peki ev aldığınızda ne oluyor? Noterden bir A4 kâğıt üzerinde sahip olduğunuzu kanıtlayan bir belge!

Müteahhit bilgisi? yok. Evin yapım malzemesi, garanti sorumlusu?   Yok. Önceki Tamirleri? Yok. Alt yapısı? Yok maalesef bu bilgileri içeren bir ev kılavuzu mevcut değil. Bina hakkında bişey merak ederseniz en yaygın cevap “ merak etmeyin Müteahhit alt katta oturuyor. Ya da toprak sahibi burada oturuyor o söyledi bizim bina kaya üzerindeymiş. Hafriyatı zor yapmışlar “ oluyor artık bu cevaplar sizi ne kadar rahatlatır bilemem!

Burada rahmetli Ahmet Mete Işıkara, namı değer “Deprem Dede” yi anmadan geçemeyeceğim, Kandilli Rasathanesi Müdürüyken magazin gazeteleri  kendisini Türkiye’nin en seksi erkeği seçmişti…! Durum böyle olunca, Marmara Denizinden geçen fay hattını anlatmak çok da kolay olmuyor.

Bir diğer konumuzda sigortalardı. Herkes soruyor Doğal afet Sigortaları (DASK) ile  neyi geri alabiliriz? Ne ödüyorsak onu geri alırız tabi ki. En azından sağlık sigortaları ve kaskolara ödediğimiz miktarlar ile karşılaştırdığımızda sonuç çok açık ortada! 

Şimdi de ülkemizin başka bir pencereden nasıl göründüğü konusu var! Çatışma endeksi yani insan kaynaklı tehditlerde 9.7

Deprem risk 9,5 yani doğal afetten kaynaklanan çöküşler oranımız…

2024 Dünya Risk Endeksine göre;

Doğal felaketler konusunda 193 ülkenin mercek altına alındığı endekse göre listenin ilk 41 ülkesi "çok yüksek riskin" bulunduğu ülkeler olarak tanımlanıyor.

Birinci sırada yer alan Filipinler'i Endonezya, Hindistan, Kolombiya ve Meksika izliyor. 35. sırada yer alan Türkiye de, "çok yüksek riskli" ülkeler kategorisinde bulunuyor. Bunda en etkili faktörün felaketlerle baş etme kapasitesindeki yetersizlik olduğu belirtiliyor. 

Bu da ekonomimizi derinden etkiliyor, ülkeyi yatırım yapılamaz hale getiriyor.

Dirençli Şehirler ve sosyal yapı çalışmalarımız olmadığı müddetçe,

Fay halimize…!