“Dün dündür, bugün bugündür” ve “Sen benim kim olduğumu biliyor musun”

“Dün dündür, bugün bugündür!”

Bu cümle size birini hatırlattı mı? 1960’ların ilk yarısından 2000 yılında Cumhurbaşkanlığından ayrılana kadar Türk siyasetinin en önemli kişiliklerinden Süleyman Demirel’in meşhur sözlerinden biri bu. 

Rahmetli Demirel ne dediğinin anlaşılmasını istemediği, ya da cevap vermekte güçlük çektiği sorularla karşılaştığı zaman uzun cümleler kurmaktan çekinmezdi ama kısa ve özlü cümleleri severdi. Konuları birkaç kelimeyle çarpıcı biçimde özetleme yeteneği vardı. Bu söz de onlardan biri. 

Sözün ortaya çıkışı 1970’lerde sivil-asker çekişmesine dayanıyor. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürlerin, Genelkurmay başkanlığıyla başlayan Cumhurbaşkanlığına yükselişinin önünü kesmek için Demirel’in Ecevit ile iş birliği içinde girişimler yaptığı döneme ait.  Demirel ve Ecevit Gürler’in Cumhurbaşkanı olmasını istemiyorlardır. Demirel bu çerçevede Genelkurmay Başkanı Sancar ile gizli bir görüşme yapar. Gazeteciler bunu haber alırlar. Demirel’i sıkıştırırlar fakat Demirel böyle bir görüşme olmadığını söyler. Ancak basın bu sefer de Sancar’a yönelir, aynı soruyu sorar. Sancar, çok rahat bir ifadeyle evet dün görüştük cevabını verince, gazeteciler tekrar Demirel’in önüne geçerler. “Dün genelkurmay başkanıyla görüşüp görüşmediğinizi sormuştuk, niye görüşmedik dediniz” der demez Demirel, “dün dündür bugün bugündür’ diye cevap verir. Yani dün öyle söylemek icap ediyordu, bugün böyle söylemek icap ediyor anlamında…Şartları gözettim demek istiyordu. 

Fakat bazı cümleler yanlış anlaşılmaya müsaittir. Ya da bağlamından kopartılmaya. Nitekim, bu söz de parlamentonun itibarını korumaya yönelik siyasi bir manevranın simgesi olacakken bambaşka bir şekilde algılanıyor artık. 

Şimdi bir siyasetçi “dün dündür bugün bugündür” diyecek olsa, “Ee tabii biz senin geçmişte neler yaptığını neler söylediğini biliyoruz, şimdi kim bilir hangi nedenden ötürü neyi gizlemek için böyle söylüyorsun” diye bir tepkiye maruz kalması işten değildir. (Çok da örnek vardır.) 

Aynı sözü aynı tonda, aynı vurguyla bir tarihçi söylese, mesela İlber Ortaylı Hoca, “dün dündür, bugün bugündür” dese aynı şekilde algılanmaz. Muhtemelen hoca dünü dünün şartlarıyla, bugünü bugünün şartlarıyla değerlendirmek gerekir demek istiyor şeklinde yorumlanır o sözler. 

Tıpatıp aynı biçimde söylenmiş bir ifade neden bir siyasetçinin ağzından çıktığında farklı, tarihçinin ağzından çıktığında farklı yorumlanıyor? 

Bunun bir nedeni, daha önce değindiğimiz, şemayla ilgili. İnsanların zihnindeki siyasetçi şemasıyla tarihçi şemasının farklı olması sözlerin de farklı yorumlanmasına yol açıyor. Şemalar aynı olsa anlamlar da aynı olur. 

“Peki, neden şemaları, hatta şahıslarla ilgili şemaları kullanıyoruz?” diye sorarsanız, onun cevabı beynimizin fazla enerji harcamama alışkanlığında gizli. Beynimiz, bir yargıya varacaksa elimizdeki verilerle karar vermeye alışkındır. Önümüzdeki verilere bakarız. “Ne görüyorsak o”dur. 

Dün dündür bugün bugündür gibi cümleleri yorumlamak için elimizde sözlerin söylenmesine yol açan şartlar değil kişiler vardır ve beynimiz bu durumda hemen ilgili kişiler için oluşturduğumuz şemaları kullanır. Görünmeyeni anlamak çaba ve enerji gerektirir ki, çaba göstermekten kaçınırız. Eğer eldeki verilerle (yanlış da olsa) tatmin edici bir kanaat oluşturabiliyorsak, o yeterlidir. 

Benim gibi sıradan insanların bu özelliği bazı önemli insanları sıkıntıya sokuyor, biliyorum. 

Bundan bir süre önce bir gazetede, Dubai-İstanbul seferini yapan THY uçağında business classta yolculuk eden bir kişiyi konu alan bir haber vardı. Yolcunun, tartıştığı diğer yolcuya “Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben milyar dolarlık adamım! Türkiye'yi satın alırım!” diye bağırdığı iddia ediliyordu. Tabii olayın gerçek yüzünü bilemeyiz. Ama buna benzer olaylar oluyor ve herkesin başına gelmesi mümkün. Bu nedenle, karşısındakine kendisinin kim olduğunu bilip bilmediğini soran vatandaşlarımızın bu sıkıntılarını gidermek için, yukarıda söylediklerimden hareketle, bir öneride bulunmak istiyorum.  

Her şeyden önce şunu söyleyeyim; lütfen sesinizi yükseltmeyin. Buna hiç gerek yok. Hiç şüphesiz, kendi çevrenizde (eskiler muhit derlerdi, muhitinizde) tanınan bir kişisiniz. Sizi tanıyanlar, sizin ne kadar değerli ve önemli biri olduğunuzu biliyorlardır kuşkusuz. Sözlerinize de o ölçüde değer veriyorlardır. Ama takdir edersiniz ki biz, sıradan insanlar, sizin gerçekten kim olduğunuzu bilmiyor olabiliriz. Karşılaştığımız ana kadar yolumuz hiç kesişmemiş olabilir. Semtinize işimiz düşmemiş de olabilir.  Bu bizim kusurumuz değil. Eğer siz gerçekten Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından biriyseniz ya da ileri gelen bir bürokratın ya da sözü geçen bir siyasetçinin yakını olmak gibi önemli bir özelliğiniz varsa lütfen bu özelliklerinizi bizim ilk görüşte fark etmemizi sağlayacak bir şeyler yapın. Ne bileyim, mesela bir rozet takın. Bir alameti farikanız olsun. Biz o zaman sizin kim olduğunuzu hemen kavrar, sözlerinizi daha kolay anlar gerekeni yaparız. Nitekim az da olsa, bunu yapan önemli insanlar var. Oldukça da rahat ediyorlar, basından izliyoruz. Lütfen kızmayın. Eğer sizin kim olduğunuzu bilmiyor ve ne dediğinizi anlayamıyorsak bu bizim kabahatimiz değil, sizin sorumluluğunuz. 

 

Günün Sorusu:

Düşünmekle ilgili kaç atasözü biliyorsunuz? 

(Bana söylemeniz gerekmez, kendi kendinize sıralayın yeter.)

 


Baki Alkaçar

3.06.2025 16:42:00


Virajı alamayan araç şarampole devrildi: 10 kişi yaralandı

Şehit yakınlarından başsavcıya hakarete tepki

Sivas’ta keneden ölenlerin sayısı 5 oldu

Erzincan’da kasksız motosiklet sürücülerine ücretsiz kask dağıtıldı

Trabzonspor’da geleceği şekillendirecek yaz mesaisi başladı

TOGÜ "Engelsiz gönül bağı" projesiyle farkındalık oluşturdu

Başkan Arslan; "Üreticilerimizin emeğiyle, hemşehrilerimiz güvenle kurbanlıklarını temin ediyor"

Başkan Tahmazoğlu, Kurban Bayramı’nı kutladı

Terapi sonrası felaket: Tedavi için gitti, ayağı kesildi

Kazaya ilk müdahaleyi Jandarma ekibi yaptı

Kayseri’de kene ısırığı ölüm getirdi

İlkokul öğrencilerine jandarma tanıtıldı

Didim’de uyuşturucu operasyonu: 1 gözaltı

Bayburt polisi öğrencileri bilgilendirmeye devam ediyor

Melikgazi Belediyesi’nden bayram öncesi kapsamlı cami ve mezarlık temizliği

Jandarma hayvan hırsızlığına dikkat çekti

Uzmanı uyarıyor; Güneş ışınları cilt kanseri için ana risk faktörü