Tarih: 15.05.2025 10:07
Yalnızca parmaklarını kullanabilen ikiz kardeşler bin parça besteledi
Eskişehir’de Duchenne Musküler Distrofi (DMD) kas rahatsızlığı bulunan ve yalnızca parmaklarını kullanabilen 25 yaşındaki ikiz kardeşler Alp ve Ege Uyguner, yapay zekâ yardımıyla besteledikleri bini aşkın müzik eseriyle birlikte başarının önünde hiçbir engelin duramayacağını gözler önüne seriyor.
Kas zayıflığı nedeniyle kollarını ve bacaklarını kullanamayan 25 yaşındaki ikiz kardeşler Alp ve Ege Uyguner, yalnızca parmaklarını hareket ettirebiliyor. Buna rağmen oldukça üretken olan kardeşler; yapay zekâ teknolojisinden destek alarak şimdiye kadar binden fazla parça besteledi. En çok Funk, Hip-Hop, Jazz ve Rock’n Roll gibi müzik türleriyle ilgilenen ikizler, farklı tarzları bir araya getirerek pek çok enstrümantal müzik ortaya çıkarıyor. En büyük hayalleri, ürettikleri müziklerin sahnede canlı çalındığını görmek olan ikizler, hayal gücünün ve başarının hiçbir engel tanımayacağını da bir kez daha kanıtlıyor.
Oğulları sayesinde hayatın güzelliklerini fark etti
El sanatları öğretmeni olan Neşe Uyguner, çocukları olmadan önce ebeveynlere verdiği aile eğitimlerinde özel çocuklara nasıl bakılması gerektiğini anlattığını ve daha sonra kendi çocuklarının da özel olduğuna değindi. Hayatın güzelliklerini çocukları sayesinde daha iyi fark ettiğine değinen anne Uyguner, özel çocuğa sahip ailelere eğitim verdiğinde artık kendinden sık sık örnekler verdiğini belirtti.
"Ürettiğimiz bir parçanın uyarlanıp aranje edilerek canlı çalınması en büyük hayalimiz"
İkizlerden Alp Uyguner, bir bestenin ortaya çıkma sürecinden ve pek çok detaya yer verdikleri müzik üretim aşamalarından detaylı olarak bahsetti. Müziğin hayatlarında büyük bir yere sahip olduğu dile getiren Uyguner, en büyük hayallerinden birinin ise yaptıkları bir parçayı Opera Sanatçısı Murat Karahan’ın seslendirmesi olduğunu söyledi. Müzik üretim süreçleriyle ilgili olarak Alp Uyguner, şu ifadelere yer verdi:
"Genellikle yapay zekâ yardımıyla müzik üretiyorum. Yapay zekâ araçlarını kullanarak deneme yanılma yoluyla öğrendik. Şu ana kadar bin parça ürettik. Funk, Hip-Hop, Jazz ve Rock’n Roll türlerinde parçalarım var, kardeşimle birlikte de pek çok parça yapıyoruz. Bir parçanın ortaya çıkması için çok deneme gerekiyor; bazen haftalar, hatta aylar sürebiliyor. Küçükken piyanonun hiç yüzüne bakmıyordum, konserlere gitmeye başlayınca ona olan ilgim de arttı. Şimdi ailece Eskişehir’deki senfoni orkestrası konserlerine gidiyoruz. Ürettiğimiz bir parçanın uyarlanıp aranje edilerek canlı çalınması en büyük hayalimiz."
"İnsanlar bizi yaptıklarımızla ve başardıklarımızla değerlendirmeli, fiziksel engelimize göre değil"
Kardeşi Alp gibi kendisinin de pek çok türde müzik eseri ürettiğini dile getiren Ege Uyguner, müzikle uğraşmayı çok sevdiğini ve bunun kendisi için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu söyledi. Ege Uyguner, "Fiziksel engelimiz olsa bile biz de insanız, zihinsel bir engelimiz yok. İnsanlar bizi yaptıklarımızla ve başardıklarımızla değerlendirmeli, fiziksel engelimize göre değil" şeklinde konuştu.
Eskişehir Baksan Mesleki Eğitim Merkezi’nde öğretmenlik yapan Neşe Uyguner, ailelere evlilik öncesi eğitim verirken aynı zamanda bir engelli birey annesi olarak hayattaki tecrübelerini de aktarıyor. Oğulları Alp ve Ege’nin müziğe olan ilgisinden bahseden Neşe Uyguner, üretim süreçlerini ve hayatlarını, "Alp ve Ege şu anda sadece parmaklarını kullanabiliyor. Günlük yaşantıları genelde bilgisayar başında, ekran karşısında geçiyor. Müzik yapıyorlar, oyun oynuyorlar, bazen ilgi alanlarına giren konularda araştırma yapıp kendi sayfalarını hazırlıyorlar. Müziğe karşı çok ilgili oldular; dinlemekten ziyade artık üretmek istiyorlardı. Maalesef üretmek için belli fiziksel yeterlilikler gerekiyordu ama yapay zekâ onlara bu imkânı sundu. Sanki canlı çalıyorlarmış gibi hissediyorlar. Ürettikleri müziklerin sahnede canlı çalındığını görmeyi çok istiyorlar. Senfonik orkestraların da desteğiyle umarım bir gün bu hayallerini gerçekleştirebiliriz" diye anlattı.
"Onların güzelliklerini görmek, onlarla beraber yaşamayı öğrenmek çok anlamlı"
Engelli birey yakını olarak karşılaştıkları pek çok zorluğu mutluluğa çevirmeye gayret eden anne Uyguner, hayallerin ve isteklerin önünde hiçbir engelin duramayacağının bir kez daha altını çizdi. Bir öğretmen olarak kendisinin de oğullarından pek çok şey öğrendiğini dile getiren Uyguner, hayat yolculuklarından şu sözlerle bahsetti:
"Pozitif olarak neyi gerçekleştirebiliriz, nasıl mutlu olabiliriz ve hayat nasıl daha iyi olur, buna bakıp elimizdekilerle mutlu olmalıyız. Öbür türlü düşünürsek hayat zor. Biz mutluyuz, elimizdekilerin farkındayız ve onlarla gerçekten huzurlu, güzel bir yaşam sürdürmeye gayret ediyoruz. Öğretmen olmama rağmen çocuklarım bana çok şey öğretti. Onlar olmadan önceki hayatımla sonraki hayatım arasında büyük bir fark var. Onların güzelliklerini görmek, onlarla beraber yaşamayı öğrenmek çok anlamlı. Bence hayat bir deneyim, bir yolculuk. Bu yolda ne kadar zorlukla karşılaşırsanız, o kadar çok olgunlaşıyorsunuz ve olgunlaşmaya devam ediyorsunuz."
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —