KOAH’a bağlı ölümlerin 6’ncı sıradan 3’üncü sıraya yükseldiğini belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, "KOAH yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen gelişmiş ülkelerde bile her 10 KOAH hastasının 7’si, ülkemizde ise 9’u tanı almamaktadır. Tanı almaktan değil geç kalmaktan korkmalıyız" dedi.
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, KOAH her yıl 3 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olarak dünya çapında ölüm nedenleri arasında 6’ncı sıradan 3’üncü sıraya yükseldi.
Yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen hem hastalar hem de sağlık çalışanları tarafından yeterince bilinmediğini belirten Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, "Dünya genelinde 400 milyona yakın KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir. Dünya nüfusunun yaşlanması ve tütün dumanı, ev içi ve dış ortam hava kirliliği, mesleki maruziyetler gibi artan risk faktörleri nedeniyle KOAH sıklığının giderek artması kaygı vericidir. Gelişmiş ülkelerde bile her 10 KOAH hastasının 7’si tanı almamaktadır. Ülkemizde ise bu oran daha yüksektir, her 10 KOAH hastasının 9’u tanı almamıştır. Tanı almamış KOAH hastalarında belirtiler daha fazla, yaşam kalitesi daha düşük, iş gücü kaybı artmış ve genel sağlık durumu daha kötüdür" diye konuştu.
Prematüre doğanlar risk grubunda
24. Dünya KOAH Farkındalık Günü temasının ‘Nefes Darlığı (Varsa), KOAH’ı Düşün’ temasıyla erken ve doğru tanının önemine dikkat çekilmesi hedeflendiğini belirten Prof. Dr. Gülbaş KOAH şüphesi olan grubu şöyle tanımladı:
"35 yaş ve üzerindeki bireyler; tütün dumanı, ev içi/dış ortam hava kirliliği, mesleki maruziyetler gibi çevresel risk faktörlerine maruz kalanlar; birinci derece akrabalarında KOAH bulunanlar; prematüre doğan; erken yaşam döneminde sık alt solunum yolu enfeksiyonu geçiren; çocukluk çağı astımı olan bireyler; bronş aşırı duyarlılığı olup çevresel risk faktörlerine maruz kalanlar; tüberküloz geçirmiş ve çevresel risk faktörlerine maruz kalanlar; nefes darlığı, öksürük ve/veya balgam gibi solunum semptomları olan bireyler mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı tarafından solunum fonksiyon testi (spirometri) yapılarak hava yolu darlığının gösterilmesi gereklidir."
"KOAH hastaları 6 ayda bir kontrol edilmeli"
Prof. Dr. Gülbaş KOAH tanısı alan bireylere de şu tavsiyelerde bulundu:
"Sigaranın bırakılması, mesleksel maruziyetlerden kaçınma, iç ve dış ortam hava kirliliğinin azaltılması gibi çevresel risk faktörlerinden korunulmalıdır. Göğüs Hastalıkları Uzmanı tarafından önerilen aşıların uygulanmalı, ilaç tedavileri doğru ve düzenli kullanılmalıdır. Dengeli ve düzenli beslenme, düzenli yürüyüşler yapılarak mümkün olduğunca aktif bir yaşam sürmek çok önemlidir. KOAH hastaları düzenli olarak 6 ayda bir veya en geç yılda bir sağlık kuruluşuna başvurarak, mümkünse aynı hekim tarafından takip edilmelidir."