Havaların ısınmasıyla kene riskine karşı uyarılarda bulunan Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, "Halk arasında yaygın olan keneye alkol, yağ, gaz yağı dökmek veya yakmak gibi uygulamalar kesinlikle önerilmemektedir. Bu yöntemler kenenin kusmasına neden olabilir ve virüs bulaşma riskini artırır" dedi.
Türkiye’de hava sıcaklıklarının artması ile birlikte kene sebepli ölümler yaşanmaya başladı. Keneden korunma konusunda vatandaşları uyaran uzmanlar, keneden korunma ve kene ısırması sonrası yapılması gerekenlerle ilgili önemli bilgiler verdi. Hitit Üniversiyesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli uzmanlar, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış görüldüğünü kaydetti. Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve aynı zamanda Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurcan Baykam ile Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, doğru bilinen yanlışların keneden bulaşan virüs riskini arttırdığına dikkat çekti.
"Özellikle grip ve benzeri enfeksiyonların ilk belirtileriyle benzerlik gösterdiği için tanı süreci zorlaşabilir"
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün vücutta griple benzer belirtiler gösrdiğini belirten Prof. Dr. Nurcan Baykam, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün neden olduğu hastalık, özellikle hayvancılıkla uğraşan kişilerde ortaya çıkmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hastalığın en yaygın bulaş yolu, kene tutunmasıdır. Bu nedenle hastalıktan korunmanın en önemli yolu, kene ile teması en aza indirmektir. Hastalık, başlangıç aşamasında birçok enfeksiyonla karışabilir. Özellikle grip ve benzeri enfeksiyonların ilk belirtileriyle benzerlik gösterdiği için tanı süreci zorlaşabilir. Bu noktada halkın bilinçli olması büyük önem taşımaktadır. Korunma yöntemleri konusunda da farkındalığın artırılması gerekmektedir. Hem hastanemizin deneyimli ekibi hem de alanında uzman öğretim üyeleri ve hocalarımızla bu süreci yakından takip ediyoruz" dedi.
"keneye alkol, yağ, gaz yağı dökmek veya yakmak gibi uygulamalar kesinlikle önerilmemektedir"
Keneyi çıkarırken dikkat edilmesi gerekenler noktasında uyarılarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş ise, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ülkemizde görülen endemik hastalıklardan biridir. Bu hastalık insanlara, hayvanların kanları, dokuları veya salgılarıyla doğrudan temas yoluyla bulaşabileceği gibi hayvanlar üzerinde bulunan kenelerin insanları ısırması ya da insanların bu keneleri toplayıp ezmesi, patlatması sonucu da bulaşabilir. Ayrıca, hasta bireylerin takibi sırasında, onların kan ve vücut sıvılarıyla temas edilmesi de bulaşma yoludur. Halkın alması gereken önlemler ve sağlık çalışanlarının alması gereken önlemler önemlidir. Şu anda hastalığın en sık görüldüğü dönemdeyiz. Mayıs ayı başından itibaren vakalar görülmeye başlandı. Keneler bölgemizde yaygındır ve doğa gezilerinin arttığı bu mevsimde dikkatli olunmalıdır. Doğaya çıkan bireyler açık renkli kıyafetler giymeli, bu sayede keneler daha kolay fark edilebilir. Vücuda kene tutunmasını önlemek için kapalı kıyafetler tercih edilmeli, pantolon paçaları çorap içine sokulmalıdır. Kenenin vücutta kalma süresi uzadıkça virüs bulaşma riski artar, bu nedenle erken fark edilip hızla uzaklaştırılması çok önemlidir. Kene tutunduğunu fark eden vatandaşlarımızın hemen hastaneye başvurması gerekmemektedir. Öncelikle, kene doğru şekilde çıkarılmalıdır. Ancak bunu yaparken çıplak elle temas edilmemeli, keneyi ezmemeli ve patlatmamalıyız. Halk arasında yaygın olan keneye alkol, yağ, gaz yağı dökmek veya yakmak gibi uygulamalar kesinlikle önerilmemektedir. Bu yöntemler kenenin kusmasına neden olabilir ve virüs bulaşma riskini artırır. Doğru çıkarma yönteminde kene temas etmeden, bir bez parçası, kağıt peçete veya naylon ile kene tutulmalı, vücutta koparmadan çıkarılmalıdır. Kene, alkol içeren bir kavanoza konulmalı ve kapağı kapatıldıktan sonra çöpe atılmalıdır. Kene temasından sonra kişiler 10 gün boyunca baş ağrısı, kas ağrısı, ateş, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtiler açısından kendilerini takip etmelidir. Bu tür semptomlar geliştiğinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.