Türk askerleri, Çanakkale cephesinde düşmanla burun buruna siper kazdı
KÜLTÜR SANAT 29.09.2025 10:20:33 0

Türk askerleri, Çanakkale cephesinde düşmanla burun buruna siper kazdı

Türk askerleri, Çanakkale cephesinde düşmanla burun buruna siper kazdı

Çanakkale muharebelerinde siper yapımının önemi ve zorluğuna dikkat çeken ÇOMÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Borlat, askerlerin düşmana sadece birkaç metre uzaklıkta gece gündüz siper kazdığını söyledi.
Çanakkale muharebelerinde askerlerin ön hatlarda düşmana yalnızca 8 metre mesafede siper kazmak zorunda kaldığını söyleyen ÇOMÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Borlat, bazı siperlere günde ortalama 150 el bombası düşerken, askerlerin hem korunma hem de taarruz hazırlığını bir arada sürdürdüklerini aktardı. 19’uncu Tümen’in belgelerine göre, taşlık ve engebeli araziyi kullanarak inşa edilen siperler, yalnızca savunma amaçlı değil, düşmana karşı hızlı taarruz için özel kademelerle hazırlandı. İşlemlerin çoğunlukla gece, mehtap ve ay ışığında gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Barış Borlat, yoğun ateş altında görev yapan askerlerin kendi hatlarını güçlendirirken, düşmanın saldırılarını karşılamak için de hazırlık yaptığını vuruladı. Doç. Dr. Borlat, "Siperler bir yandan da askerlerin muharebe etme alanları ve bir yandan da yaşam alanları olduğunu göreceğiz. Nitekim muharebeler devam ederken topçu bombardımanından kaynaklı askerler siperlerin içerisinde toprakların üzerini kapatmasıyla birlikte siperin içerisi doğal bir şehitlik halini almaya başlayacak. Yani asker aslında siperin içerisindeki yaşamıyla birlikte kendi mezarı da olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

"Cephede kahramanların siperlerin isimlendirilmesiyle de yaşamış"
Çanakkale muhareblerinde mevzi yapım çalışmalarına değinen ÇOMÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Borlat, "Çanakkale Kara Muharebesi 25 Nisan 1915 gününde başlamış ve kısa süre sonra mevzi harbine dönmeye başlamıştı. Ancak mevzi harbinin başlaması ile birlikte aslında en temel problemse her iki tarafın da birbirine yaklaşan şekilde siper kazması, mevzi kazmasıydı. Aslında bundaki amaç şuydu her iki tarafın topçu atışından korunmak ve kısmen sakınmayı sağlamaktı. Bu amaçla Çanakkale cephesinde hızla siper yapımının başlamış olduğunu göreceğiz. Özellikle Arıburnu bölgesindeki siperler yapılmaya başlandığında en temel sorunların bir tanesi de bu siperlerin içerisinde nasıl yol bulacağız? Askerler burada nasıl hareket edeceklerdi. İşte bu amaçla özellikle Conkbayırı bölgesinden başlamak üzere siperlere numara verilmiş olduğunu göreceğiz. Numaralar 1’den başlayacaktı ve 90’a kadar Arıburnu bölgesinde bir siperlerin numaralandırıldığını göreceğiz. Özellikle bölge içerisinde kahramanlık yapan askerler olduğunda bu kahramanlık yapılan yerlere bu isimlerin verilmiş olduğunu göreceğiz. Örneğin bölge içerisinde Hüseyin Ağa Siperi, Mehmet Çavuş Siperi, Seyit Efendi Siperinde olduğu gibi. Böylece aslında cephede kahramanların siperlerin isimlendirilmesiyle de yaşamış olduğunu söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.

"Bir nevi mühendislik harikasıydı"
Siper yapımının fenni usullere değinerek yapıldığını belirten Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Borlat, "Siperlerin başka bir yanı ise şuydu bu aslında bir nevi bir mühendislik harikasıydı çünkü siper yapımı tesadüfi değildi. Çanakkale bölgesinde aslında biz Balkan Harbi’nden itibaren siperlerin yapılmaya başlanmış olduğunu göreceğiz. Bu geçmiş tecrübe etkisiyle siper yapılma esnasında mesafelerin hangi noktalardan geçeceği, siper derinliğinin 1 metre 80 santimetreye hazırlanması, hatta bunun için sahra tahkimatnamesi hazırlanmış ve bu tahkimatnamedeki belirtilen bütün özelliklerle yapılmış olduğunu göreceğiz. Dönem içerisinde buna fenni usullerle siperlerin yapılması esasının olduğunu göreceğiz. Bu amaçla istihkam birliklerinde siperlerin nasıl yapılacağı tarif edilmiş, her birliğin piyade askerleri tarafından siper yapımı icra edilmiş, ve sadece Arıburnu bölgesinde yaklaşık bir ay içerisinde 3 kilometreye uzanan bir siper ağanın yapılmış olduğunu göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Muharebe etme alanları ve bir yandan da yaşam alanları"
Siperlerde uzun süre zaman geçiren askerlerin hem burada savaştıklarını hem de yaşamlarını sürdürdüklerini söyleyen Doç. Dr. Barış Borlat, "Siperler bir yandan da askerlerin muharebe etme alanları ve bir yandan da yaşam alanları olduğunu göreceğiz. Asker siperin içerisinde 8 buçuk aydan fazla muharebe etmiş. Bir yandan aile hasretini, özlemini bu siperin içerisinde yaşamış ancak bir yandan da sadece bakın bomba sırtının bulunmuş olduğu yerdeki dönemin askeri kayıtlarına göre günlük 150 el bombasının düşmüş olduğunu göreceğiz. Yani asker bir yandan günde 150 el bombasına maruz kalacak ki dönemin subaylarından Fasi Kayabalı hatıralarında şundan bahsediyor: ’Osmanlı cephesinde subay olmak her şeyden önce el bombasına tahammül etmektir. El bombalarının etkisiyle saçım sakalım ağardı’ diyor. Yaşı 21’dir kendisinin, içinde bulunduğu aslında psikolojiyi de o el bombası ve ’mevzi harbi’nin yapmış olduğu etkiyi de en iyi anlatan anılardan birisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum devam eden birçok hatıralarda yer alacaktır. Askerler mevzi harbi içerisinde Atatürk’ün bahsettiği bomba sırtındaki taraflar arasındaki mesafenin 8 metre kadar düştüğü bir gerçeklik içerisinde 9 ay boyunca düşmanıyla mücadele edecek. Bir yandan da siperin içerisinde aile özlemiyle, aile hasretiyle mektup yazacak. Ailesinden gelen haberleri bu siperin içerisinde öğrenmeye başlayacak" diye konuştu.

Siperlerde yaşanan seller nedeniyle de askerler şehit oldu
Eylül-ekim ayları ile beraber yağışların başlamasıyla siperler içerinde askerlerin zor durumlar yaşadığını aktaran Doç. Dr. Borlat, "Çanakkale bölgesinde tam da içinde bulunduğumuz eylül-ekim ayı içerisinde yağışlar başlayacak ve bu yağışlarla birlikte askerlerin siperlerin içerisinde sel baskınlarından kaynaklı olarak da şehit olduğunu göreceğiz. Yani aslında burası bir zaman içerisinde askerlerin doğal şehitliği halini almaya başlayacak, ki biz buna muharebe esnasında da şahit olacağız. Nitekim muharebeler devam ederken topçu bombardımanından kaynaklı askerler siperlerin içerisinde toprakların üzerini kapatmasıyla birlikte siperin içerisi doğal bir şehitlik halini almaya başlayacak. Yani asker aslında siperin içerisindeki yaşamıyla birlikte kendi mezarı da olduğunu söyleyebiliriz. Bu haliyle Gelibolu Yarımadası’nın 1915 yılındaki hava fotoğraflarına bakıldığında neredeyse her yer köstebek yuvası gibi kazılmış ki bunlar kendi içerisinde zeminlik, itibas siperleri, hendek siperleri gibi birçok özel isimle adlandırılmak suretiyle aslında biz bir siper ağı sisteminin Gelibolu Yarımadası’nda var olduğunu da söyleyebiliriz" dedi.

"Asker bir yandan düşmanla bir yandan da iklimle mücadele ediyordu"
Zorlu iklim şartları nedeniyle siperlerde askerlerin hem hastalandığını hem de şehit olduğunu vurgulayan Borlat, o şartları şöyle anlattı:
"Çanakkale cephesinde 1915 yılında asker bir yandan düşmanla bir yandan da iklimle mücadele ediyordu. Özellikle eylül ayı geldiğinde bölgedeki yağışlar hızla artmaya başlamış ve siperler içerisinde askerlerin mahfuz bölgelerini bir sel sularıyla bastığını göreceğiz. Bu durum askerlerde selden kaynaklı olarak şehit olma durumunu beraberine getirecekti. Eylül ayındaki yağmurlar arkasından ekim-kasım ayında ise özellikle havanın hızla soğuması ve karın gelmesiyle birlikte asker bu defa kar içerisinde soğuktan donarak ve aslında etkilenmek suretiyle şehit olduğunu göreceğiz. Bu durum sadece askerin şehit olmasını değil bölgedeki hastalanmaların da hız artırdığını söyleyebiliriz. Eylül ayındaki yağışlardan kaynaklı özellikle siperlerin içerisinde su birikmeye başlamış. Bu su askerin ayaklarından soğuk almasını ve cephe içerisinde siper hatlarında özellikle ishal olmalarını hızlandırmıştır. Ve ishalden kaynaklı bu aydan sonra biz şehit sayısının hızla artmış olduğunu da söyleyebiliriz."

"Siper içerisindeki askerlere Ayvacık’tan özel bir ayakkabı imali"
Siperin zorlu şartlarına karşı özel bir ayakkabı tasarlandığını aktaran Borlat, "Önlem amacıyla siper içerisindeki askerlere Ayvacık’tan özel bir ayakkabı imali olduğunu göreceğiz. Keçi derisinden ayakkabı yapılacaktır. Bölgede Eylül ayında yapılan ayakkabıyı özellikle şöyle tarif ediyor. Altında takunyası bulunacak. Keçi derisini ayağına giydirmek suretiyle siperin içerisindeki asker eylül ayından sonra artık bu ayakkabıları kullanmaya başlayacak. Ve bu ayakkabılar sadece ön hatta muharebeden askere aittir. Yani eğer olur da siperden geriye alınacak olursa ayağındaki bu ayakkabıyı da çıkartması gerekiyor. Yani artık sadece düşman değil bir anlamda iklimle mücadele eylülden sonra Çanakkale cephesinde hızla artmış olduğunu da söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Elazığ’da silahlı kavga: 2 yaralı

Samsun’da 4 ayrı uyuşturucu operasyonu: 8 gözaltı

Jandarmadan uyuşturucu operasyonu: Esrar, kenevir ...

Balıkesir’de park halindeki araç yandı

ABD’de tutuklu bilim insanının ailesinden çağrı: "...

Bilecik’te ruhsatsız silah operasyonu

Takla atan otomobilde şans eseri ölen ya da yarala...

Kıskançlık yüzünden tetikçi tutmuş: Kurşunlar hava...

Devrilen traktörün altında kaldı, hayatını kaybett...

Burdur’da tarih eser operasyonu

Kontrolden çıkan çöp kamyonu ağaçları yatırarak re...

Elektrikli bisiklet yemek yiyenlerin arasına daldı...

Bilecik’te kontrolden çıkan otomobil şarampole uçt...

Doç. Dr. Boşnak: "Covid-19 vaka sayıları sessizce ...

Gümüşova ilçesinde diyaliz ünitesi açıldı

Kış sofralarının vazgeçilmezi: Orcik mesaisi başla...

Eşini öldürüp intihar etti: Cenazeler yakınlarına ...

Düzce’de bin 827 sürücü radara girdi

Kaygan zeminde kontrolden çıkan minibüs devrildi: ...

Uludağ’da gece yarısı ayı sürprizi

İtfaiye ekibinden anız yangınlarına müdahale

Fora Zeytincilik’te tamir yapan işçi hayatını kayb...

Otomobille motosiklet çarpıştı: 1 yaralı

Vietnam’ı Bualoi Tayfunu vurdu: 8 ölü, 17 kayıp

Kontrolden çıkan otomobil şarampole yuvarlandı

İnşaat alanında yerde yatar vaziyette bulunan yaşl...

Niğde’de 920 litre sahte şarap ele geçirildi

Konya’da bir genç yol kenarında ölü bulundu

Alev alev yanan otomobil kullanılamaz hale geldi

Elde, kolda veya ayakta görülen her ağrı fıtık hab...

Acıbadem Kent Hastanesi, büyüdü ve yenilendi

Yarış atlarının eyerleri Beypazarı’nda yapılıyor

Beyağaç’ın yöresel ürünleri bağbozumu şenliğinde t...

Bilecik’te miniklere trafikte bilinç eğitimi

Tek ayağıyla inanılmaz kurtarış

Otomobilin, kaldırımda yürüyen yayaların arasına d...

Şehir içinde zincirleme kaza: 3 yaralı

İspanya’dan gelen kan, anne ve bebeğini hayata bağ...

SANKO Üniversitesi Hastanesi radyasyon onkolojisi ...

Çukurova Üniversitesi’nin yapamadığını vatandaş ha...

Şanlıurfa’da 200 dönümlük tarlayı kaçak elektrikle...

Kemalpaşa çöplüğünde yangın: Kötü koku ve duman ke...

16 yıl hapis alan tır şoförünün arkadaşlarından tı...

Kavgada boğazından bıçak darbesi alan adam hayatın...

Motorla ön kaldıran gençler, park halindeki arabay...

Kalp hastalıklarının bilinmeyen sebebi: "Gizli açl...

Kazankaya Kanyonu tarihi ve doğal güzellikleriyle ...

Türk askerleri, Çanakkale cephesinde düşmanla buru...

Yenipazar’da Pide Festivali için geri sayım başlad...

Ege’de edebiyat ve moda aynı sahneyi paylaştı

Mardin’de silahlı kavga: 1 yaralı

Otomobil ile çarpışan motosikletli yaralandı

İzmir’de kayalıklarda mahsur kalan 3 genç kurtarıl...

Sındırgı’da düğün salonunda yangın çıktı

Kayseri’de ruhsatsız silah operasyonu

Bursa’da çocuklar oyun parkını ateşe verdi

Uzmanından uyarı: "Çocuklarımıza el hijyenini mutl...

İngiliz akademisyen Eskişehir’de beyin ameliyatıyl...

Artvinli kadınlar kışa imece usulüyle hazırlanıyor...

Sevilen sanatçı Çakal’dan "Enerji İncirde" yanıtı

Yörük kültürü genç kuşaklara aktarılacak

Sancaktepe’de komşu saldırısı: Genç kadın 17 kez b...

Erzincan’da trafik kazası: 5 yaralı

O anlar kamerada: Motosikletle kapkaç yaptılar yak...

Kayseri’de yarım kilo uyuşturucu ele geçirildi

Ucuza bulunca almış: Hoparlörden 2 bine yakın uyuş...

28° / 16.9°

Elazığ’da silahlı kavga: 2 yaralı

Samsun’da 4 ayrı uyuşturucu operasyonu: 8 gözaltı

Jandarmadan uyuşturucu operasyonu: Esrar, kenevir ve silah ele geçirildi

Balıkesir’de park halindeki araç yandı

ABD’de tutuklu bilim insanının ailesinden çağrı: "Adil yargılama ve güvenli alan istiyoruz"

Bilecik’te ruhsatsız silah operasyonu

Takla atan otomobilde şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı

Kıskançlık yüzünden tetikçi tutmuş: Kurşunlar havada gezdi, içerde olanlar panik yaşadı

Devrilen traktörün altında kaldı, hayatını kaybetti

Burdur’da tarih eser operasyonu

Kontrolden çıkan çöp kamyonu ağaçları yatırarak refüje çıktı

Elektrikli bisiklet yemek yiyenlerin arasına daldı

Bilecik’te kontrolden çıkan otomobil şarampole uçtu

Eşini öldürüp intihar etti: Cenazeler yakınlarına teslim edildi

Düzce’de bin 827 sürücü radara girdi

Kaygan zeminde kontrolden çıkan minibüs devrildi: 1 yaralı

Uludağ’da gece yarısı ayı sürprizi

İtfaiye ekibinden anız yangınlarına müdahale

Fora Zeytincilik’te tamir yapan işçi hayatını kaybetti

Otomobille motosiklet çarpıştı: 1 yaralı