Tokat kent merkezindeki tarihi Sulusokak ve çevresi, Türklerin Anadolu’daki 900 yıllık kesintisiz varlığını gözler önüne sererek ziyaretçilere adeta bir mimari laboratuvar ve açık hava müzesi deneyimi sunuyor.
Şehir merkezinde yer alan Sulusokak ve çevresi, adeta bir mimarlık laboratuvarı niteliği taşıyor. Aynı bölgede birkaç metre aralıklarla yer alan yapılar, Türklerin Anadolu’daki 900 yıllık kesintisiz izlerini taşıyor. Sulusokak’taki bu tarihi derinlik, ziyaretçilere yalnızca kısa bir yürüyüş mesafesinde birçok dönemi bir arada yaşama imkânı sunuyor. Yağıbasan Medresesi, Takkeciler Camii, Arastalı Bedesten, Sulu Han gibi bir arada bulunan yapılar Anadolu’daki Türk varlığının adeta belgesi niteliğini taşıyor. Adeta bir açık hava müzesini andıran Tokat, her sokağında geçmişin izlerini bugüne taşıyor.
"Tokat’ın her köşesinde 300 ve 900 yıllık eserler mevcut"
Sanat tarihçisi Mesut Güneş; "Şu anda bulunduğumuz nokta aslında Anadolu’da pek eşi benzeri yoktur. Burada 900 adım atıyorsunuz. Türklerin Anadolu’daki varlıklarının kesintisiz 900 yıllık tarihi eserlerinin bir arada görünebileceği adeta bir mimarlık laboratuvarı gibi. Tokat zaten kendisi bir açık hava müzesi gibidir. Tokat’ta tarihi yoğunluk çok fazla. Tokat’ta bu Sulusokak’ta hemen arka tarafımızda Yağıbasan Medresesi var. Birkaç metre ilerisinde Takkeciler camisi var. Arastalı Bedesten, onun yanında Sulu Han var. Yani farklı yüzyıl yapıları bazen birkaç metre arayla, bazen de birbirine sıfır noktasında yan yana, bir arada görebileceğiniz Türklerin Anadolu’daki mayasının Tokat olduğunu, delilini ispatlayan bir mevkide bulunuyoruz. Tokat’ın her sokağında, her köşesinde, en az 300 yıllık olmak üzere en fazlası da 900 küsur yıllık olmak üzere tarihi eserlerimiz mevcut. Tokatlılar namaz kılmak istediklerinde 944 yıllık Garipler Camisi’ne gidebiliyorlar. Yeşilırmak’ın karşısına geçmek istediklerinde 775 yıllık tarihi Hıdırlık Köprüsünden geçiyorlar. Hamama gitmek istediklerinde 800 yıllık Selçuklu Hamamı’na gidebiliyorlar. Yani Tokat böyle özel, tarihi eserlerle yoğrulmuş bir şehir" dedi.
