Tarih: 17.06.2025 10:20
SPK Başkanı Gönül, İzmir iş dünyası ile buluştu
SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, "Halk arz şirketlerimiz için hem bir büyüme fırsatı hem de kurumsallaşma yolunda atılacak sağlam bir adımdır" dedi.
İZSİAD ev sahipliğinde ve TÜRKONFED iş birliğiyle, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül’ün katılımıyla "Finansmana Erişim ve Halka Arz Bilgilendirme Toplantısı" İzmir’de gerçekleştirildi. İş dünyasına önemli bilgilendirmelerin sunulduğu toplantıda, TÜRKONFED ve SPK arasında finansal okur yazarlığın arttırılması yönünde eğitimleri içeren protokol imzalandı.
İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) ev sahipliğinde, Türkiye İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) iş birliğiyle düzenlenen ’Finansmana Erişim ve Halka Arz Bilgilendirme Toplantısı’ İzmir’de gerçekleşti. Toplantıya Ticaret Bakanı Yardımcısı Mahmut Gürcan, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Başkanı Hüseyin Cengiz, İZSİAD Denetim kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Başkanı Semiha Güneş ve iş dünyası temsilcileri katılım gösterdi.
Gürcan: "Artan arz güvenin göstergesi"
Toplantıda konuşma yapan Ticaret Bakanı Yardımcısı Mahmut Gürcan, bakanlık olarak firmalara finansman anlamında destekler sunmaya devam edeceklerini söyledi. Son yıllarda artan halka arzların toplumun sermaye piyasalarına olan güveninin yansıttığını belirten Gürcan, elde edilen finansmanı kalıcı olabilmesi için finansal okur yazarlığın önemini vurguladı. Gürcan, "Bugün şirketlerimizin karşı karşıya olduğu stratejik başlıklardan biri finansal kaynaklara erişimdir. Bu anlamda sermaye piyasaları özellikle halka arz süreçleriyle firmalarımıza uzun vadeli ve kurumsal bir finansman imkanı sunmaktadır. Ancak bu sürecin başarıya ulaşabilmesi hem yatırımcıların bilinçli olması hem de şık SPK rehberliğinde şeffaf, hesap verilebilir ve sürdürülebilir bir altyapıya kavuşmasıyla mümkündür. Son yıllarda artan halka arz aslında toplumumuzda sermaye piyasalarına yönelik güvenin bir göstergesidir. Ancak bu güvenin kalıcı olabilmesi için finansal okur yazarlık kültürünü yaygınlaştırmak yatırımcıyı ve girişimciyi bilgilendirmek finansal okuma yetkinliğini arttırmak zorundayız. Ticaret Bakanlığı olarak özellikle KOBİ’mizin ve girişimcilerimizin rekabet gücünü arttırmak, onları hem iç hem dış piyasada daha sağlam temellilere oturtmak amacıyla finansal erişimlerden dış ticaret altyapısına kadar pek çok alanda destekler sunuyoruz. Özellikle kobilerimizin ihracat yapan firmalarına Ticaret Bakanlığı olarak çok ciddi desteklerimiz var. Bu desteklerimizi her yıl daha da arttırarak devam etmeye çalışıyoruz Düşük maliyetli kredilerden, uluslararası pazarlarda güvence sunan çeşitli finansman enstrümanlarına kadar geniş bir yelpazede tuttuğumuz çözümlerle 2024 yılında ihracatçılarımıza 48,7 milyar dolarlık destek olduk. Bu rakamı 2025 için 52 milyar dolara çıkarma hedefindeyiz. İhracatçılarımızın küresel ticarette daha rekabetçi kılmak adına karanlıkla yoluna devam etmesi için desteklerimizi sürdürmekteyiz. Yine faaliyetlere kısa bir süre önce başlayan Türk Ticaret Bankası önümüzdeki dönemde ihracatçılarımıza finansmana erişimde kolaylaştırmak çeşitlendirmek adına önemli bir rol üstlenecek. Bu desteklerin kalıcı faaliyete dönüşmesi için şirketlerin finansal anlamda daha bilinçli hareket etmeleri veriye ve bilgiye dayanan kararlar alabilmeleri büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.
SPK Başkanı Gönül: "Halka arz şirketlerimiz için bir büyüme fırsatı"
Toplantıda söz alan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, halka arzın şirketler için hem bir büyüme fırsatı hem de kurumsallaşma yolunda atılacak sağlam bir adım olduğunu vurguladı. Gönül, "Bugün bir araya gelerek yalnızca şirket bilançolarını okumayı değil, aynı zamanda zihinsel sermayemizi de zenginleştirmeye geldik. Çünkü biliyoruz ki iş dünyasında fark artık bilgiyle kurulan bağın gücünde gizlidir. Söz konusu finansman olduğunda geleneksel bankacılık dışındaki alternatiflere yönelmenin artık bir lüks değil bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz. İşte bu noktada halk arz şirketlerimiz için hem bir büyüme fırsatı hem de kurumsallaşma yolunda atılacak sağlam bir adımdır. Halk arz sadece bir finansal enstrüman değil, aynı zamanda bir şeffaflık, bir hesap verilebilirlik ve bir vizyon beyanıdır. Şirketlerin paydaşlarıyla olan bağını güçlendirir, markaların itibarını arttırır, sermaye ulaşımı kolaylaştırır. Bu süreçte özellikle borsa İstanbul’da açılması planlanan girişim sermayesi pazarını büyük bir umut ve heyecanla bekliyoruz. Orta ölçekli işletmelerimizin düşük maliyetli sermaye erişimini sağlayacak. Bu pazar teknolojik yatırımlara, üretim altyapısına ve ihracata can suyu olacak. Orta ölçekli işletmeleri ana pazarı hazırlayacaktır. Rahmetli Sakıp Sabancı’nın dediği gibi anasız, babasız büyürsünüz ama ortaksız büyüyemezsiniz. Bu söz bize iş dünyasında yalnız kahramanlıkların değil, birlikte kazanmanın, birlikte büyümenin kıymetini de anlatıyor. Halkın süreci bu birlikte büyüme yolculuğunun kurumsal bir ifadesi ve şeffaflaşma cesaretidir. Halka arzular ile yolumuzu bilgiyle, işbirliğiyle ve cesaretle aydınlatacağıma inanıyorum. İzmir tarih boyunca Akdeniz’in girişimci ruhunu taşıyan ticaretin ve üretimin kalbinin attığı bir liman şehri olmuştur. Bugün de bu ruhu yeniden canlandırmak, İzmir’den ülkenin dört bir yanına bir vizyon dalgası göndermek bizim elimizde. Bu vizyonun içinde finansal okuryazarlık bilen iş insanları, sermayeye erişim yollarını bilen girişimciler ve halka arzı sadece bir finansman aracı değil, bir kurumsallaşma stratejisi olarak gören şirketler olmalıdır. Geçen haftalarda açıklanan yatırımlarda devlet yardımları hakkındaki kararı önemsiyoruz ve destekliyoruz. İş dünyasında yapılacak her türlü desteğin ilke ekonomisi ve insanlarımızın refahını yükselteceği muhakkaktır. Çünkü biliyoruz ki fabrika bacaları ve evdeki ocak aynı anda tüter. Kapanan her fabrika yani tütmeyen her fabrika bacasından sonra oluşacak işsizlik nedeniyle evlerdeki ocakların tütmesi de zorlaşacaktır. Yapılacak yardım ve destekler için şimdiden teşekkür ediyor ekonomi yönetimimizin iş dünyasına desteklerini devam etmesini umuyor ve bekliyorum. Bugün bizlere bilgi ve tecrübeleriyle yol gösterecek olan başta SPK başkanımız Ömer Gönül ve TÜRKONFED Başkanımız Süleyman Sönmez olmak üzere çok değerli konuklarımıza teşekkürü bir borç biliyor. Bu buluşmanın tüm iş dünyası için aydınlatıcı ve ilham verici bir zemin oluşturmasını temenni ediyorum. İsyan olarak her zaman olduğu gibi bu süreçte bilgiye, birliğe ve vicdana yaslanan bir iş dünyası inşa etmenin gayreti içinde olmaya devam edeceğiz.
Elban: "İş insanlarının iştahı bize güç veriyor"
İzmir Valisi Süleyman Elban ise "Bizim ülke olarak genelde en büyük avantajlarımızdan en büyük şanslarımızdan birisi iş insanlarımızın inanılmaz bir yatırım iştahı olması. Bu bulunduğumuz zor coğrafyada çok ciddi riskler altında olmamıza ve dünyanın çoğu zaman yaşadığı büyük sıkıntılara rağmen birçok sıkıntıyı çok çabuk halletmek, çözmek çözümler bulmak konusunda bize inanılmaz bir güç veriyor. Ama her güçte olduğu gibi bu gücünü de kontrolsüz olmaması gerekiyor. Aslında ekonomide yaşandığımız sıkıntıların bir kısmı da buradan kaynaklanıyor. Çünkü finansal Okur yazarlığı konusunda belki eksiklikler olabilir. Ama onun dışında bildiğini doğru uygulama konusunda da sıkıntılarımız maalesef. Çünkü her şeyden önce hep finansman ihtiyacının ortaya çıkmasıyla ilgili gerçek bir durum var mı yok mu ona bir bakmak gerekiyor. Çünkü her halükarda yatırım yaparız ama o yatırımla ilgili ciddi manada araştırma yapılıp o yatırma ihtiyacımızın olup olmadığı konusunun ciddi manada ilgilenmediğimiz konusunda bir şüphe barındırıyoruz. Her yeri kendi istediğimiz gibi idare etmeye çalışıyoruz ve finansman konusunda faizler biraz yükseldiğinde alternatif finansman modellerini aradığımızda bugün olduğu gibi hemen ilk akla gelen SPK’ya gidip halkı arz olalım diyoruz. Tabii biz böyle hızlı, çabuk hareket eden bir millet olduğumuz için bu işin bir kuralı var ve bu kuralla tanışıyoruz. SPK mali kurallar var bunlara uyman gerekiyor diyor ondan sonra biraz da şeffaflaş bir görelim diyor. Bütün bunların hepsi finansal okur yazarlık konusunda konuya hakim olmanın yanında bu işi hakikaten tüm bileşenleriyle vergi ve enstrümanlarıyla doğru bir şekilde uygulamaktan geçiyor. Dolayısıyla bugünkü toplantımızda konu olan bu eğitimin yetkin kurum olan ve otoriter kurum olan SPK tarafından yine bu eğitime ihtiyacı olan insanların çatı örgütüyle beraber yapıyor olmasının önemli bir adım olduğunu düşünüyorum" ifadelerini aktardı.
Sönmez: "Güçlü ekonomi kamu, özel ve sivil toplumun birliği ile mümkün"
Toplantıda konuşan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez de, "Federasyon olarak Türkiye ekonomisinin büyük bir kısmını temsil ettiklerini belirten Sönmez, yapılacak eğitimler ile federasyon üyelerinde bilinçli bir dönüşüm yaşanacağını belirtti. Güçlü bir ekonomi için tüm unsurların bir arada çalışması gerektiğini dile getiren Sönmez, "Bugün önemli bir iş birliği yapacağız. Finansal üyelerimize bugüne kadar sunduğumuz eğitimleri daha da ileriye taşıyacağız. Bunu güçlü Türkiye vizyonuna uzanan örnek bir model olarak görüyoruz. İstanbul ve Anadolu sermayesini tam manasıyla Türkiye ekonomisini temsili olan bir kuruluş olarak bünyemizdeki 31 federasyon ve 340 dernek üzerinden 100 bini aşkın işletmeyle Türkiye’nin en büyük örgütü konumundayız. Bu işletmelerin gücüyle Toplam 7 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye dış ticaretinin yüzde 82’sine imza atıyoruz. Bu gücümüzü ülkemiz katkı sunmak için ve her yıl onlarca projeyi hayata geçiriyoruz. TÜRKONFED olarak yine burada başlattığımız yuvarlak masa toplantılarında Türkiye’nin pek çok farklı bölgesinde olduğu gibi iş insanlarının önündeki en büyük engelleri finansman, çalışan maliyetleri ve yetenekli iş gücü açığı olarak tespit ediliyor. Konu bir şekilde her zaman finansal okur yazarlığa geliyor. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarımız biliyoruz ki bu eğitimler federasyon üyelerimizin hem kendi yapılarını güçlendirecek hem de etki alanlarında yer alan bir bilinç dönüşümü yapacaktır. Bu eğitimler finansal araçların daha iyi tanınmasını, doğru zamanda doğru kaynağa kavuşmasını ve finansal sağlığını daha uzun vadeli şekilde planlanabilmesini sağlayacak. İmzalanacak protokol sonucunda günümüz dünyasındaki ilişkileri ve fırsatları daha şeffaf şekilde görecek, daha aktif ve daha özgüvenli olacaklarına da inanıyoruz. Cumhurbaşkanımız son 2 gündür telefon görüşmeleriyle bölgesel çatışmaların küresel ekonomiye ve barışa etkisi yönünde çağrılar yapıyor. Bu tür girişimlerin başarılı olabilmesi için yalnızca diplomasi değil aynı zamanda ekonomik gücün arkasında durması gerekir. Türkiye’nin stratejik kalkınma ilkesini önceleyen bir yaklaşımla hareket etmesi dışa bağımlılığını azaltan teşvik eden krizlere karşı güçlü bir ekonomik inşa etmesi gerekiyor. Bu da ancak kamu özel sektör ve sivil toplumun ortak hareket etmesiyle olacağını düşünüyoruz. Bu düşüncelerle Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü olarak Türkiye’nin finansal mimarisinde kilit role sahip olan SPK gibi kamu otoriterleriyle iş birliği yapmanın çok iyi olacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından plaket takdimleri yapılırken, sonrasında kurumlar arasında imzalar atıldı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —