Giresun’da "pamuk ve yün kabartmacılığı" olarak bilinen geleneksel hallaçlık mesleğinin son temsilcilerinden biri olan 67 yaşındaki Bilal Yayla, 14 yaşında başladığı mesleğini yarım asrı aşkın süredir sürdürüyor. Yayla, zamanla unutulan mesleğin son yıllarda yün ve pamuğa dönüşle yeniden canlansa da yetişen ustanın da kalmadığını söyledi.
Mesleği "Bırakmak istesem de meslek beni bırakmadı" diyen Bilal Yayla, mesleğe küçük yaşta başladığını belirterek, "Altmış yedi yaşındayım. 14 yaşında başladım bu işe. Babam beni okutmadı, yorgancıya çırak verdi. Ben bırakmak istedim ama meslek beni bırakmadı. Hâlâ devam ediyorum. Allah razı olsun, nasibimiz bu şekilde geldi" dedi.
Meslek geleneksel olsa da teknolojiden faydalanılıyor
Eskiden el ile yapılan hallaçlık işlerinin artık makine yardımıyla kolaylaştığını dile getiren Yayla, mesleğin geleceği konusunda ise endişelerini dile getirerek,"Eskiden elde hallaçlıyorduk, şimdi makinesi çıktı, işimiz kolaylaştı. Ama çırak yetişmiyor. Bizden sonra kimse yok. ‘Hocam beni yetiştirin, bu işi öğreneyim, ekmek yerim’ diyen yok. Biz kaldık sadece" diyerek mesleğin unutulma tehlikesine dikkat çekti.
Yün ve pamuk yorgan daha sağlıklı
Bilal Yayla, pamuk ve yün yorganların sağlığa faydalarına da dikkat çekerek, "Yün yorganlar kışın sıcak, yazın serin tutar. Ayrıca yün yorganlar yorgunluğu da alır. Günümüzde insanlar ne kadar uyursa uyusun hala yorgun ve uykusunu alamıyorsa bunun başlıca nedeni yatak ve yorganların yün olmayışıdır. Yün yatak ve yorganda yatanlar daha dinç ve sağlıklıdır. Sadece yaz dönemlerinde yünü boşaltıp hallaçlayıp yeniden doldurmak gerekiyor. Bu da bizim işimiz oluyor" dedi.
Ortopedik yataklar ve elyaf yorganların yaygınlaşmasının işlerini olumsuz etkilediğini de vurgulayan Yayla, son yıllarda yün ve pamuklu ürünlere yeniden bir yöneliş olduğunu, bunun da mesleği ayakta tuttuğunu söyledi.