Tarih: 23.05.2025 13:55

Diyaliz suyuna ikinci şans: Çöpten tarıma yeşil dönüşüm

Facebook Twitter Linked-in

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), suyun bilinçli kullanımı ve çevre dostu sağlık politikaları alanında dikkat çeken bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. Çevreci Yeşil Diyaliz Derneği iş birliğiyle düzenlenen 3. Sürdürülebilir Nefroloji Sempozyumu’nda hemodiyaliz tedavilerinin çevresel etkileri ve su israfına karşı geliştirilecek alternatifler masaya yatırıldı.
BEUN Hastanesi Şebnem Hanioğlu Kargı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan BEÜN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, etkinliğin yalnızca bir tıbbi tedavi yöntemini değil, sağlık hizmetlerinin çevresel etkilerini, etik boyutlarını ve geleceğe dair sorumluluklarını da kapsadığını belirtti. Özölçer, "Daha yeşil ve sürdürülebilir bir sağlık sistemi mümkün mü?" sorusu etrafında bir araya geldiklerini vurgulayarak, diyaliz gibi yüksek kaynak tüketimine sahip bir tedavi modelinde çevreci yaklaşımlar geliştirmenin hedeflendiğini söyledi.
Disiplinler arası işbirliğinin bu dönüşümde kilit rol oynayacağına dikkat çeken Özölçer, "Cumhuriyet’in ilk üniversitesi olarak bu hususta üzerimize düşeni yerine getirmek için hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum" dedi.

"Bu suyun üçte ikisi kullanılabilecek nitelikteyken, doğrudan atık olarak çöpe gidiyor"
Çevreci Yeşil Diyaliz Derneği Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Duman, sempozyumun amacını nefroloji alanındaki tedavilerin çevreye verdiği zararlara dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak olarak özetledi. Duman, hemodiyaliz tedavisinin en büyük çevresel maliyetinin su tüketimi olduğunu belirterek şu verileri paylaştı:
"Su çok önemli bir konu. Günümüzde dünyamızda yaşayan insanların, nüfusun üçte biri sağlıklı içme suyuna erişemiyor zaten. Diyaliz tedavisinde ana unsurumuz bizim kullandığımız su. Su da her diyaliz seansı demek de yarım ton su kullanıyoruz demektir. Ülkemizde 60 bin tane diyaliz hastası olsa, yılda da 155 defa diyalize girse, 60 bin x 155 x yarım ton dersek... Bu kadar ton su direkt gidiyor. Ve bunun üçte ikisi de aslında kullanılabilecek su. Ama direkt çöpe atılan su aslında. Bu yurt dışında bu konuyla ilgili farklı yaklaşımlar var. Atılan suyun geri dönüşümü konusunda tarla balıkçılığı diye kullanılan var. Suyun özelliğine göre farklı tarım ürünleri için zirai alanlarda kullanımı için öngörülen olaylar var. Ya da bu atık olan suyun mavi hatlarda, klozetlerde, bahçe sulamalarında, lavabolarda kullanımıyla geri dönüşüm olayı söz konusu. Bu konuda da sempozyum boyunca bu konularda da tartışacağız ve fikir alışverişinde bulunacağız" dedi.

"Kimsenin farkında olmadığını fark ettik"
Sempozyumun Zonguldak’ta bu yıl üçüncüsünü yaptıklarını ifade eden Duman, "Bu konuda kamuoyunda farkındalık oluşturmak ve öğrencilerimize doktorlarımıza, halkımıza bu konunun önemini vurgulamak. Bu konudaki birinci amaç söyleyebileceğimiz şey hemodiyaliz tedavisi sırasında suyun tüketimi; gereksiz yere fazlaca dünyanın suyunun tüketiliyor olması. Bunun kimsenin farkında olmadığını fark ettik. Bu diyaliz hizmetini yapanlar, içinde hemşireler, doktorlar da dahil olmak üzere. Onun için böyle sempozyumlar ülkenin farklı illerinde yapmayı planlıyoruz Çevreci Yeşil Diyeniz Derneği olarak. Kuruluş amacımız da bu zaten" şeklinde konuştu.
"Hastaların hayatını kurtarırken, gezegenimizi de kurtarmaya çalışalım"
BEÜN Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yasin Öztürk ise 2019 yılında Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın imzalanmasıyla sağlık sistemlerinde sürdürülebilirlik konusunun öncelik kazandığını vurguladı. Türkiye’nin 2021 yılında bu mutabakata taraf olduğunu hatırlatan Öztürk, "Yaptığımız tedaviler enerji tüketen tedaviler. Hastaların hayatını kurtarırken aynı zamanda da gezegenimizi kurtarmaya çalışalım. Hem su tüketimi hem enerji verimliliği hem de ürünlerin tüm yaşam döngüsünü dikkate alarak gezegene verdiği zararların farkındalığını arttırmak istiyoruz" dedi.
Sempozyum, BEUN’un sağlık alanında sadece tedaviye değil, geleceğin çevreci sağlık vizyonuna da öncülük ettiğini ortaya koydu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —