Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Orman yangınları ve Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
"Geçen hafta Eskişehir'de şehit olan 5 orman işçimiz ile 5 AKUT gönüllümüze bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Yeşil vatanın bütün muhafızlarına fedakârlıkları dolayısıyla ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Hatay, İskenderun'da aşırı sıvı kaybına bağlı olarak şehit olan iki Mehmetçiğimize yüce Mevla'dan rahmet diliyorum. Her iki elim olayla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Hepimizi yasa boğan bu iki hadisenin nedenleri en kısa zamanda ayrıntıları ile netleşecek akabinde ihmali olan varsa gereken yapılacaktır. Devletimiz şehit ailelerimizin yanındadır. Milletimizin tekrar başı sağ olsun.
Ülke olarak sağlıktan eğitime, adaletten emniyete, tarımdan sanayiye, turizmden savunmaya uzanan geniş yelpazede çok yönlü atılım içindeyiz. Otoyollar, hava limanları, hastaneler, okullar, üniversiteler, konut projeleri ve daha nicesi kalkınma yolculuğumuzun kilometre taşları olarak vatan topraklarımızı süslüyor. Devletimizin tüm birimleri tam bir uyum içinde millete karşı görevini layıkıyla yerine getiriyor. Önümüze çıkan engellere ve kurulan tuzaklara takılmadan hedeflerimize adım adım yürüyoruz. Felaket tellalları ne derse desin ülkemizin yolu da bahtı da açıktır. Büyük ve güçlü Türkiye idealimize daha önce hiç olmadığı kadar yakınız. Zorluklarla beraber kolaylıkların da bizleri beklediğinin bilincindeyiz. Yılmadan, yıkılmadan, Türkiye'yi aydınlık yarınlara kavuşturma mücadelesini azimle sürdürüyoruz.
"Kıbrıs Türkü'nün müreffeh geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olacağız"
Dış politikadaki gelişmeleri istişare etme fırsatı bulduk. Tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artan orman yangınlarını masaya yatırdık. Ekonomide ülkemizin kredi notunun yükseltilmesi Merkez Bankası rezervleri başta olmak üzere son günlerde aldığımız olumlu haberlerinin değerlendirmesini yaptık. Terörsüz Türkiye'yle ilgili mevcut durumu mütalaa ettik. Bütün başlıklarda ülkemizi hedeflerine biraz daha yaklaştıracak önemli kararlar aldık. 18 Temmuz Cuma günü Milli Savunma Üniversitemizde subaylarımızın mezuniyet törenindeydik. 80'i dost ve kardeş ülkelerden gelen askeri misafir ve personel olmak üzere toplam 241 subayımızın mezuniyet heyecanına şahitlik ettik. İnşası tamamlanan 6 yeni camimizi ibadete açtık. 20 Temmuz'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeydik. Kıbrıs Barış Harekatı'nı büyük coşkuyla kutlarken kahraman şehitlerimizi rahmetle yâd ettik. Lefkoşe Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı, Maraş Sağlık Merkezi'nin açılışıyla ziyaretimizi taçlandırmış olduk. Kıbrıs Türkü'nün müreffeh geleceğe doğru attığı adımlarda inşallah her zaman yanlarında olacağız.
“Savunma yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz”
22 Temmuz'da 17. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı İDEF'in açılışını yapmak üzere İstanbul'daydık. Dünyanın en etkili ve en kapsamlı ilk 3 organizasyonu olan fuarımıza ilgi son derece yoğundu. İDEF 2025'e 103 ülke, 231 heyet ve 980 heyet üyesi iştirak etti. Fuarda 907 yerli ve 584 yabancı olmak üzere 1491 firma 5 bine yakın ürününü sergiledi. Bunların 1100'den fazlası ilk kez tanıtıldı. Ataköy Marina'da ise 18 farklı deniz platformu sergilendi. Toplam 270 imza töreni imza töreni düzenlenmiş, imzaların yüzde 65'i ihracat odaklı olmuştur. Bir taraftan ihtiyaçlarımız kapsamında caydırıcılığımızı artırma diğer taraftan projelerimizi hayata geçirme irademizi teyit ettik. Son 23 yılda savunma sanayini yüzde 80 seviyesinin üzerine çıkardığımız savunma yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.
“Kendilerini takdir ve tebrik etmekten asla yüksünmeyiz”
Ana muhalefet partisi genel başkanının kameralar önünde şikayet ettiği ülkesine kapalı kapılar ardında sahip çıktığı iddiası doğruysa muhalefetin yerlileşmese ve millileşmesi adına kıymetli adımdır. Bundan kesinlikle rahatsız olmayız. Dünyanın hiçbir siyasi partisinde olmayan kendi ülkesini kötüleme alışkanlığından muhalefetin kurtulması bizi memnun oluruz. Bunun somut ifadesini görürsek kendilerini takdir ve tebrik etmekten asla yüksünmeyiz. Yeter ki Türkiye partisi olmayı başarsınlar, yeter ki bu ülkeye ve millete zarar vermekten vazgeçsinler.
Yakın çevremizde krizler, çatışmalar, savaşlar ve gerilimler artarak devam ederken Türkiye olarak barış diplomasisine hız vermiş durumdayız. Rusya-Ukrayna savaşında dengeli, hakkaniyetli ve barışı savunan politika benimsedik. Tahıl koridoru, esir takasları barışa olan inancımızın neticeleridir. 16 Mayıs'ta gerçekleştirilen ilk tur müzakerelerin ardından karşılıklı 1000 esir takası yapılmıştı. 2 Haziran'daki ikinci turun ardından 7 bin 60 kadar Ukraynalı askerin naaşına karşılık 97 Rus askerin cenazesi teslim edilmiştir.
“Barış masası yine Türkiye'de kurulacak”
Dışişleri Bakanımızın kolaylaştırıcılığından 23 Temmuz'da yapılan 3. tur müzakerelerinde en az 1200 kişi olmak üzere savaş esirlerinin takası kararlaştırıldı. Bu savaşın artık bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta vurguluyorum. Nasıl müzakere masası İstanbul'da kurulduysa uzak olmayan tarihte barış masası da yine Türkiye'de kurulacak, bu kanlı savaş noktalanacaktır.
Polis akademimizin farklı birimlerindeki eğitimlerini tamamlayan 8 bin 238 öğrencimizin mezuniyet sevincini paylaştık. Rüşvet, irtikap ve yağma düzenlerini deşifre ettiği için polisimizin ve yargı mensuplarımızın hedef haline getirilmesine müsamahamız yoktur. Hırsızı ve rüşvetçiyi suçüstü yakalayanlara kızanlar ya kumpas iddialarını ispat etmelidir ya da emniyet ve yargı mensuplarından özür dilemelidir.
Terörsüz Türkiye süreci
Terörsüz Türkiye aynı zamanda hükümetimizin, devletimizin hepsinden önemlisi milletimizin projesidir. 86 milyonun tamamının özlemi, beklentisidir. Bu hayalin adım adım gerçekleşmekte olduğunu görüyoruz. Kimsenin endişesi olmasın. Evelallah girdiğimiz bu yol bizi demokrasi ve ekonomisiyle güçlü bir Türkiye'ye ulaştıracaktır. Sorumluluklarımızın ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Ne umut tacirliği ne de muhalefet gibi ucuz popülizm yapıyoruz. Milletimiz de bizim bu çabalarımızı hasbi ve harbi mücadelemizi yakından görmekte menzile kazasız belasız varmamız için dua etmektedir. Terörden ve şiddetten beslenenlerin tezviratları milletimizin engin basiret ve feraseti karşısında tuz buz olmaktadır. Doğu ve Güneydoğu bölgemizde büyük iyimserlik havası hakimdir. Umutları boşa çıkarmamak için canla başla çalışıyoruz. Sürecin şeffaf ve katılımla devam etmesine ehemmiyet veriyoruz.
Meclis'teki tüm siyasi partilerin Terörsüz Türkiye faaliyetlerine yapıcı katkı vermesini istediğimizi açıkça dile getirdik. Geçen hafta MİT Başkanımız TBMM'de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Yapılan açıklamaları dikkatle takip ettik. Türkiye'nin terör prangasından kurtulma mücadelesi kısır çekişmelere ve farklı ikbal hesaplarına kurban edilmemelidir. Siyasette pekçok şeyin kazası olur ama bu konuda ayak diremenin, işi yokuşa sürmenin, süreci sulandırmaya çalışmanın mazareti olmaz. Bunu ne millet ne tarih affeder.
Terörsüz Türkiye süreci özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsatın değerlendirilmesi yapılan hataların değerlendirilmesine vesile olacaktır. Ana muhalefetin tarihin doğru tarafında konumlanması milletimizin beklentisidir. Terörsüz Türkiye süreci bunun için önemli bir referans olacaktır. Meclis Başkanımızın yürüttüğü çalışmaları bu bakımından memnuniyetle karşılıyoruz. 86 milyonun tamamını ilgilendiren ülkemizin istikbalini şekillendirecek böyle mücadelede milli sorumluluk şuurunun en sonunda galip geleceğine inanıyorum. Bu meseleyi iktidarı ve muhalefeti kalcı bir şekilde çözmeyi temenni ediyor iş birliği çağrımızı yineliyoruz.
Orman yangınları
İklim değişikliğinin sonucu olarak orman yangınlarındaki artış küresel bir sorun haline gelmiştir. Dünyanın son 9 yıl 1880'den bu yana en sıcak 9 yıl olmuş. Geçen yıl son 145 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir. BM'ye göre orman yangınlarında 2030'a kadar yüzde 14 2050'ye kadar yüzde 50 artış beklenmektedir. Kıtada toplam 238 bin hektarlık alan yanmıştır. Geçen yıla göre Avrupa'da yalan alan yaklaşık 2 kat artmıştır. Bu yılın ilk 6 aylık kuraklık haritalarına baktığımızda ülkemizde son 5 yılın en kurak günleri yaşanıyor. Bazı yerlerde görülen 50 derece ile en yüksek sıcaklık kaydedildi. Devlet olarak bütün planlarımızı bu ürkütücü veriler temelinde yapıyoruz. Tehditler karşısında ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız sonbahardan itibaren yangına hassas bütün köylerimizde bilgilendirme faaliyeti gerçekleştirdi.
Yeni araç ve ekipmanların eklenmesiyle hava ve kara filomuz yangınlara hazır hale getirildi. 27 uçak, 105 helikopter ülke genelinde 65 noktada 6 bine yakın kara aracımız 1600 noktada konuşlandı. Orman teşkilatımız 25 bin yangın personeli ve ihtiyaç halinde 132 bin gönüllüsüyle 1 Mayıs'tan itibaren t eyakkuz duruma geçti. 14 İHA ve 776 gözetleme kulemizle 7 günü 24 saat takip ediyor, yangın meydana geldiğinde 2 dakika içinde tespit ediyoruz.
Bu alanda İHA kullanan 2 ülkeden biriyiz. Kendi geliştirdiğimiz erken uyarı sistemimizle riskli bölgeleri görüyor önlemleri artırıyoruz. Yangın yönetim uçağımız Otağ da bu konuya ne kadar ehemmiyet verdiğimizin göstergesidir. Sahip olduğumuz teknolojiler sayesinde yangına ilk müdahale süresini 10-11 dakikalara kadar düşürdük. Hava ve kara araçlarımızın daha hızlı su alabilmesi için yangın gölet ve havuzlarının sayısı 4796'ya ulaştı. 2002'de 73 ton olan havadan su atma kapasitemiz bugün 438 tona yükseldi.
Tarihimizin en güçlü hava ve kara filosuyla yılbaşından bu yana 4 bin 247 yangınla mücadele ettik. 3 bin 102'si 1 Haziran'dan bu yana meydana geldi. Devam eden 2 yangın dışında diğerlerini kontrol altına aldık. Yangınların yüzde 96'sı insan kaynaklıydı. Sigara izmetinden, piknik ateşine, ormana bırakan camlardan anız yakmaya kadar çoğu zaman önemsiz görülen ihmallerini milletçe hep beraber ödüyoruz. Çok az da olsa sabotaj ve kasıtlar da var.
149 şüpheli gözaltına alınmış, 38 kişi tutuklanmış, 61 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Bursa'daki yangını çıkardığı düşünülen daha önce FETÖ'den işlem yapılmış bir şahıs yakalanmıştır. Bursa Kestel'de su tankerinin kaza yapması sonucu şehit olan 3 gönüllümüze Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.
Yangınlara hızlı ve etkin müdahale etmemizin neticesini diğer ülkelerle kıyasladığımızda çok net görüyoruz. Ülkemiz binde 17'lik oranla, İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, ABD ve Kanada'dan çok daha iyi durumdadır. Akdeniz kuşağında yer alan ülkelerin tamamından daha fazla uçağa sahibiz. İlave tedbirler alıyoruz, almayı sürdüreceğiz. Bu bir savaş ve bir yeşil vatan müdafaası. Gereken neyse yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.
Ülkenin başına gelen felaketlerden siyasi rant devişirmeye çalışanlara rağmen bunu yapacağız. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu savaşı milletimiz olmadan kazanamayız. Bu savaşta 86 milyonun desteğini ve gayretini bekliyoruz.
Orman yangınlarıyla mücadelede yeni formül
30 büyükşehirimiz var. İtfaiyecilik belediye başkanlığından gelmiş bir Cumhurbaşkanı olarak büyükşehirlerin işidir. Büyükşehirler itfaiye birimlerini en ideal şekilde kurmak suretiyle bu işi üstlenecektir. 30 büyükşehirin dışında 51 ilimiz var. 51 ilimizde de bundan böyle AFAD'ımızla bu işi örgütleyeceğiz. AFAD 51 ilde teşkilatlanmasını en güzel şekilde en güçlü şekilde yapacak ve böylece 81 vilayetimizi örgütlemiş olacağız. Su tankerleri, traktör, elinde hangi imkan varsa AFAD bu 51 vilayetin tamamında en güçlü şekilde planlayacaktır
AFAD teşkilatımızı şu andaki gücünü, yükümlülüğünü daha da artıracak ve böylece Türkiye genelinde bundan böyle nerede ne tür felaket olursa AFAD nasıl her yere koşuyorsa bundan sonra da aynı şekilde ülke genelinde her yere inşallah yetişecektir. Tüm ülke halkımıza, vatandaşlarımıza aynı şekilde ormanlarımızı korumak ve afetten etkilenen kardeşlerimize yardımcı olmak amacıyla sahada ter döken genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Selden kütük kapma yarışında olanları millete havale ediyorum."
