Cumhurbaşkanı Erdoğan:
GÜNDEM 23.05.2025 16:48:18 0

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2026-2035 dönemini Aile ve Nüfus 10 Yılı ilan ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2026-2035 dönemini Aile ve Nüfus 10 Yılı ilan ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yalnızca demografik göstergelere odaklanan değil, aynı zamanda aileyi ve insan fıtratını koruyan, değerleri yaşatan, toplumun sürekliliğini teminat altına alan kalıcı politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz. Bu yüzden 2026-2035 dönemini Aile ve Nüfus 10 Yılı ilan ediyoruz. Bu 10 yıl içerisinde iş hayatından eğitime, kültürden şehir planlamasına, teknolojiden sosyal politikalara kadar tüm alanlarda aileyi merkeze alan güçlü adımlar atacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’nun kapanış oturumda konuştu. Forumda insanlığın geleceği adına hayati bir konunun ele alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "26 ülkeden aileden sorumlu bakanların foruma iştirak ettiği bu forum devlet olarak aile müessesesine verilen önemin en somut işaretidir. Burada hepimizin bildiği şu gerçeğin altını çizmek isterim. Aile insanlık tarihinin ve insanlığın en önemli müesseselerinden biridir. Aile, en mukaddes varlığımız olma yanında toplumun da temel yapı taşıdır. Aile, yeri doldurulamayacak, yerine başka hiçbir kurum, ilişki veya bağ konulamayacak derecede mühimdir, değerlidir, kutsaldır. İlk insan Hazreti Adem babamız ve Hazreti Havva validemizden beri aile müessesesi vardır, hep olagelmiştir. On binlerce yıldır insanlar aile ortamında dünyaya gözlerini açmış, hayatı ilk orada öğrenmiş, ömürlerini bu şekilde idame ettirmiştir. Kadın ve erkekten oluşan aile müessesesi, insan neslinin devamı için de vazgeçilmez bir role sahiptir. Dolayısıyla aile, toplumu hem ayakta hem de bir arada huzur, güven, dayanışma ve kardeşlik içinde tutan bir çimentodur. Aile, fertleri bir arada tuttuğu kadar istikbalimizin teminatı olan çocukların da doğduğu, büyüdüğü, ilk eğitimlerini aldığı müşfik bir yuvadır. Tüm bunlarla birlikte aile, kadını koruyan, çocuğu büyüten, sosyalleştiren, insanı yaşatan bir yapıdır. Bakınız, tarih bize şu hakikati defalarca göstermiştir. Modernleşmeyi ailesizleşme ve yalnızlaşma gibi iki kavram üzerine bina eden anlayışın bireye de, topluma da huzur vermesi mümkün değildir. Ailenin çöktüğü, çözüldüğü, yıprandığı her toplum kökünden çürümeye, yozlaşmaya, çökmeye ve nihayetinde berhava olup gitmeye mahkumdur" dedi.

"Aileyi korumak, toplumu yaşatmaktır. Aileyi büyütmek, geleceği inşa etmektir"
Aileye yönelik her türlü tehdit ve saldırıya karşı koymanın, aile kurumunu yüceltmek ve tahkim etmenin herkesin özellikle asli vazifesi olduğunu belirten Erdoğan, "Bunun için diyoruz ki aileyi savunmak, insanı savunmaktır. Aileyi korumak, toplumu yaşatmaktır. Aileyi büyütmek, geleceği inşa etmektir. Dünyada teknolojinin körüklediği büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Bu değişim dalgasının hızlandırdığı küreselleşme ve modernleşme, toplumun temeli olan aile kurumunu da dönüştürüyor. Hayatımızın her alanda dijitalleşmesiyle birlikte aile mefhumu başta olmak üzere birçok geleneksel kurum da anlam kaybına uğruyor. İnsani değerler zayıflarken, toplum merkezli anlayışın yerini ben merkezli ne yazık ki zihniyet alıyor. Modern çağın insanlığın pek çok değeri gibi aile kurumu üzerinde de ciddi tahribatlara yol açtığını biliyoruz. Bireysel özgürlükler ve çağdaşlaşma adına bizleri asırlardır ayakta tutan manevi değerlerin örselendiğini, önemsiz hale getirildiğini görüyoruz. Kişisel konforu önceleyen yaşam biçimi, gençlerden başlayarak maalesef toplumun kılcallarına doğru hızla sirayet ediyor. Kendi mecrasında yaşanan değişimin de ötesinde küresel emperyalizmin aileyi özellikle hedef tahtasına koyduğunu müşahede ediyoruz. Şunu bugün artık açık açık söylememiz gerekiyor. Kültür emperyalizmi tüm araç, gereç ve aparatlarıyla aile müessesesini hacklemeye çalışmaktadır. Şöyle ki yediğini, giydiğini, kazandığını, hasılı tüketime konu gereçlerin tamamını diğer aile fertleriyle paylaşan, dayanışmacı aile yapısı, küresel pazar aktörlerinin tercih ettiği, tasvip ettiği, istediği bir durum asla değildir. Tüketim kültürünün özendirilmesiyle eş zamanlı olarak aile kurumunun itibarsızlaştırılmasının en büyük sebebi işte budur" diye konuştu.

"Özgürlük ambalajıyla sunulan aslında esaret ve kölelik düzenidir"
Özgürlük ambalajıyla sunulanın aslında esaret ve kölelik düzeni olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri ısrarla kabul etmek istemese de ailesinden koparılmış, millet bağı zayıflamış bireyin özgür ve özgün olmasına imkan yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun, aile kurumunun irtifa kaybetmesiyle birlikte insanlar popüler kültürün tüketim nesnesi haline gelmektedir. Özgürlük ambalajıyla sunulan aslında büyük bir esaret ve kölelik düzenidir. Bunun en çarpıcı örneği ise hiç şüphesiz cinsiyetsizleştirme projesidir. Bugün insanlık kendi varlığının en temel hakikatleriyle sınanıyor. İnsan fıtratı küresel ölçekte organize bir kuşatma altındadır. Adına özgürlük denilen ancak özünde insanın yaratılışına karşı bir inkar hareketi olan bu ideolojik kuşatma sadece aileyi değil, kadını da, çocuğu da, insan onurunu da tehdit ediyor. LGBT denilen sapkınlığın çeşitli sebeplerle bunun önünü açan ülkelerde ne derece vahim boyutlara ulaştığını ibretle takip ediyoruz. Tercihlere saygı denilerek meşrulaştırılan bu sapkınlık bugün farklı hiçbir sese görüşe tahammülü olmayan bir zorbalığa kelimenin tam manasıyla bir faşizme dönüşmüştür. Bu dayatmaların arkasında sadece bazı sivil inisiyatifler değil, çok uluslu şirketler, bazı uluslararası kuruluşlar ve belli başlı devletler de yer alıyor. Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta yaşayan birer ölüye çevrilmektedir. Bir başka acı verici gerçek ise şudur. Cinsiyetsizleştirme projeleriyle insan fıtratını inkar edenler, çocuklarımızın bedenlerine geri dönüşü olmayan tıbbi müdahalelerde bulunarak aslında masum çocukları da istismar etmektedir. Bu ısrarı, bu istismarı kesinlikle seyredemeyiz. Daha 4-5 yaşındaki yavrularımıza uzanan bu kirli ve rezil ellerin, insanı insanlığından utandıran çarpık ilişkileri meşrulaştırmaya çalışması elbette tesadüfi değildir. Bunlar insanlık düşmanıdır, kadın düşmanıdır, çocuk düşmanıdır. LGBT sapkınlığına karşı mücadele, aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir" diye konuştu.

"Milli bünyemizi açıkça tehdit eden cinsiyetsizleştirme projeleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz"
LGBT konusunda dünyada giderek artan bilinçlenmeyi çok olumlu karşıladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa farklı ülkelerde aileyi kadın ve erkek arasındaki meşru birliktelik olarak tanımlayan yasal ve anayasal düzenlemelerden büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu yönde adım atan liderlerin maruz kaldığı saldırıların gayet farkındayız. Türkiye olarak aileye savaş açan hiçbir ideolojiye, insanın doğasını inkar eden hiçbir zorbalığa eyvallah demeyeceğimizi burada özellikle ifade ediyorum. Şunun da bilinmesini isterim. Her ne kadar ülkemiz içinde muhalefet partileri ve kimi kadın örgütleri tarafından himaye ediliyor olsa da, milli bünyemizi açıkça tehdit eden cinsiyetsizleştirme projeleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Anomalinin özgürlük ve kişisel tercih markajıyla ve makyajıyla normalleştirilmesine göz yummayacağız. Uluslararası arenada bu konuda yük almaya, sorumluluk almaya, öncü rol üstlenmeye inşallah devam edeceğiz. Bugün cinsiyetsizleştirmeyi teşvik eden malum odaklar daha önce de uzun yıllar boyunca nüfus kontrolü ve aile planlaması politikalarının savunuculuğunu yaptı. 1960’lardan itibaren dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi ülkemizde de benzer politikalar uygulandı. Tıbbi zorunluluklar haricinde, özünde bir cinayet olan kürtaj yine aynı çevreler tarafından masumlaştırıldı, sıradan hale getirildi. Neticede demografik dengemiz maalesef altüst oldu. Bugün bu yanlış, daha doğrusu art niyetli politikaların can yakıcı ve menfi sonuçlarıyla çok dramatik bir şekilde yüzleşiyoruz" diye konuştu.

"Yıllar içerisinde refah seviyesi yükseldikçe birçok sebepten ötürü doğurganlık hızımız düşmeye başladı"
TÜİK’in açıkladığı verilerin Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditleri açıkça ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin doğurganlık hızı, tarihimizde ilk kez 1,48’e gerilemiş durumda. Bu bir felaket. Bu rakam, kritik eşik olan 2,1’in çok altında bir seviyedir. İster iktidar, ister muhalefet olsun, hiç kimse buna kayıtsız kalamaz. Tabii biz bunu söyleyince hemen birileri ’ekonomi’ diyor. Özellikle muhalefet bu meseleyi sık sık istismar ediyor. Bugün muhalefetin adeta üzerinde tepindiği bir gerçeği de burada açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Ülkemizde doğum hızının düşmesinin sebebi asla ekonomide yaşanan dönemsel sorunlar değildir. Tam aksine, kişi başına düşen gelirin şu anki seviyenin beşte biri olduğu dönemlerde, ülkemizin doğurganlık hızı yaklaşık iki kat daha fazlaydı. Yıllar içerisinde refah seviyesi yükseldikçe birçok sebepten ötürü doğurganlık hızımız düşmeye başladı. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın diğer ülkelerinde de benzer bir durum söz konusudur. Bakınız, bugün dünya ülkelerinin yarısından fazlasında doğurganlık hızı, nüfus yenilenme seviyesinin altındadır. Küresel doğurganlık hızı 1950’de 5’ken, 2024’te 2,2’ye düşmüştür. Avrupa Birliği üye ülkelerinin toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,38’dir. Malta, kişi başına düşen geliri 41 bin dolar olmasına rağmen 1,06 oranla Avrupa içerisinde doğurganlık hızında en alt sıralarda. 1,81 ile Avrupa’da en yüksek doğurganlık hızına sahip Bulgaristan’ın kişi başı geliri ise 16 bin dolardır. Ekonomik zorluklardan ziyade popüler kültürün konforu, tüketimi ve nefsi hevesleri yücelten telkinleri bu sıkıntıların en önemli nedenidir" diye konuştu.

"2026-2035 dönemini Aile ve Nüfus 10 Yılı ilan ediyoruz"
Karşı karşıya olduğumuz bu tablo sadece bir istatistik değil bizi harekete geçmeye çağıran açık bir ikazdır. Bu anlayışla son dönemde nüfusumuzu artıracak evliliği teşvik edecek en 3 çocuk çağrımıza uygun şekilde evlat sahibi olmayı özendirecek çok önemli politikaları devreye alıyoruz. 2024 yılında Nüfus Politikaları Kurulunu hayata geçirdik. Yine bu süreçte 2025 yılını Aile Yılı ilan ettik. Gençlerin evlenmelerini kolaylaştıracak ekonomik ve sosyal desteklerimizi ülke genelinde yaygınlaştırdık.14-28 Mayıs seçimleri öncesinde gençlere vaadimiz olan Aile ve Gençlik Fonu’nu ilk etapta deprem bölgemizde, daha sonra da 81 ilimizde hayata geçirdik. Fondan faydalanmak için şimdiye kadar yaklaşık 114 bin kardeşimiz müracaat etti. Başvuranlar içinde faydalanmaya hak kazanan çiftlerimizin sayısı ise 41 bine ulaştı. Ayrıca bu yıl doğacak çocuklar için çocuk sayısına göre artan destek paketleri sunduk. 28 Mayıs’ta doğum yardımı ödemelerini toplu olarak yapacağız. 163 bin 295 haneye yaklaşık 1,2 milyar liralık ödeme gerçekleştireceğiz. Aileyi güçlendirecek politikalarımıza yön vermesi amacıyla Bakanlığımız bünyesinde Aile Enstitüsü’nü kurduk. Ancak şurası da bir gerçek ki, aile ve nüfus bir yıla sığdırılacak kadar dar bir gündem değildir. Aile kurumu üzerindeki küresel baskılar ve nüfus yapımızdaki değişim ancak uzun vadeli bir vizyon, kararlı ve bütüncül politikalarla yönetilebilir. Yalnızca demografik göstergelere odaklanan değil, aynı zamanda aileyi ve insan fıtratını koruyan, değerleri yaşatan, toplumun sürekliliğini teminat altına alan kalıcı politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz. Bu yüzden 2026-2035 dönemini Aile ve Nüfus 10 Yılı ilan ediyoruz. Bu 10 yıl içerisinde iş hayatından eğitime, kültürden şehir planlamasına, teknolojiden sosyal politikalara kadar tüm alanlarda aileyi merkeze alan güçlü adımlar atacağız" diye konuştu.
Mutlu aile, mutlu bir birey ve mutlu bir toplum demek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet olarak maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen bizi bu topraklarda yüzyıllardır dimdik ayakta tutan en güçlü vasfımız aile bağlarımızdır. Aile bağlarımızın sağlamlığı ve dayanıklılığı sayesinde asırlardır bu topraklarda özgürce var olduk, bütün tehditleri başarıyla bertaraf ettik. Yine bu sayede tüm insanlığın gıptayla baktığı medeniyetler inşa ettik. Milletçe bizi Türkiye Yüzyılı ülkemizde ve ülkümüze taşıyacak en muhkem köprümüz yine aile olacaktır. Aile, küresel emperyalizm karşısında en korunaklı limanımız, en sağlam kalemiz, aşılmaz, yıkılmaz bendimizdir. Aynı hassasiyetleri buradaki her bir misafirimizin, her bir kardeşimizin de paylaştığına yürekten inanıyorum. Aileyi ve aile kavramını hedef alan her türlü girişimin savuşturulmasında sizleri işbirliğine davet ediyorum. Aileye değer verenler olarak hep beraber umudu çoğaltacak, dayanışmayı güçlendirecek, kendi hanemizden başlayarak inşallah dalga dalga mutlu, sıcak, sevgi dolu bir toplumu birlikte inşa edeceğiz" dedi.

Salihli’de uyuşturucu operasyonu

Siverek’te mezarlıkta bebek cesedi bulundu

Lastiği patlayan otomobil tarlaya uçtu: 1 ölü, 2 y...

İzmir açıklarında 43 düzensiz göçmen kurtarıldı

Grand Kartal faciası davasında otelin yönetim kuru...

Türkiye-Sudan sağlık diplomasisinde yeni dönem

Kırgızistan’da erken Türk dönemine ait arkeolojik ...

Minik tadımcılara zeytinyağı eğitimi

Tunceli Emniyet Müdürü Demiralay: "Ana amaç sivris...

Erzurum’da okul çıkışı merdivenlerde izdiham: 23 ö...

Bozdoğan’da traktör kazası: 1 ölü

Alaçatı’da göçmen operasyonu: 2 organizatör tutukl...

Sakarya’da ahşap atölyesinde korkutan yangın

Kavga ettikleri şahsın sığındığı evin sahibini sop...

Başkan Çiftçi devlet hastanesi şantiyesinde: "İnşa...

Metruk binada çıkan yangın korkuttu

Grand Kartal Otel faciasında tutuklu sanığın avuka...

Silahla patronuna saldırmıştı, 7 yıl hapis cezasın...

Alanya’da evin banyosunda çıkan yangın korkuttu

Elazığ’da trafik kazası: 1 yaralı

Kahramanmaraş’ta çeşitli suçlardan aranan 16 kişi ...

Menteşe’de silahlı ve bıçaklı kavga iddası

ERÜ Hastanelerinden, Meme Kanseri Farkındalık Stan...

Enkazda kalan 4 kişilik Bilir ailesi, son yolcukla...

Sakar Geçidi’nde araç yangını

Gözaltına alınan eski Kemer Belediye Başkanı Gül t...

Eskişehir’de 1,5 yaşındaki çocuğun boğazını falçat...

Bilecik’te motosiklet kazası: 1 kişi hayatını kayb...

Beşiktaş’ta hafriyat kamyonu devrildi: Şoförün yar...

Otomobil uçuruma yuvarlandı, sürücü hayatını kaybe...

Seyir halindeykeki otomobil alev alev yandı

Ceceli’den Yıldırımlılara unutulmaz gece

Kırşehir’de Yılın Ahisi seçilen İsmail Aydın: "Öne...

Ormanda uyuşturucuyla yakalanan şahıs tutuklandı

Gaziantep Büyükşehir’den Doğu ve Güneydoğu Anadolu...

Siirt Olgunlaşma Enstitüsünde unutulmaya yüz tutmu...

Kapı önündeki ayakkabıyı çalan kurye kameraya yans...

VEDAŞ’ın yer altı çalışmaları Vanlıları mağdur edi...

60 yaşındaki kalp hastası helikopter ambulansla Va...

4 yıldır aranıyordu: 50 yıl hapis cezasıyla aranan...

Diyarbakır’da zincirleme kaza: 3 yaralı

Akrabalar arasındaki kavgada 3 kişi yaralandı

Zincirleme trafik kazasında 5 kişi yaralandı

Lise öğrencilerini dövüp bacaklarından bıçakladıla...

İstanbul’da 6 milyonluk araç kiralama dolandırıcıl...

Beslenme ve Diyet Uzmanı Oturakçıibogil, sonbahard...

Otoyolda traktörle seyir halindeki sürücüye ceza

Ağır hasarlı bina tek dokunuşta yerle bir oldu

Otomobil şarampole girdi: 2 yaralı

"CİMER’e şikayet etmiştim" dedi, 4 ay sonra yan bi...

Kurtalan’da iki otomobil çarpıştı: 1 yaralı

Sakarya tarihinin 103 yıllık tanığı Büyükşehirle y...

Burdur’da 2 otomobil kafa kafaya çarpıştı: 3 yaral...

Havza’da kayıp cüzdan sahibine ulaştırıldı

Kömür satışı yapan işletmeler denetlendi

Yurt dışından gelen mide kanseri hastası Mersin’de...

Halk Ekmek’teki görüntüler yargıya taşındı

Kazada karar çıktı: Keman sanatçısı Laçin Akyol’u ...

Bayrampaşa’da kamyon tramvay hattının demir korkul...

Levent Bilir’den geriye gülümsemesi kaldı: "En son...

Anne ve babasını öldüren gence 74 yıl hapis cezası...

Keşan’da otomobille çarpışan motosikletin sürücüsü...

Rusya’dan Ukrayna’ya 650 İHA ve 50’den fazla füzey...

Minibüs şoförü ile motokurye birbirine girdi

Emekli öğretmen Altan son yolculuğuna uğurlandı

Aydın Büyükşehir’in konserine yoğun ilgi

23.2° / 13.1°

Salihli’de uyuşturucu operasyonu

Siverek’te mezarlıkta bebek cesedi bulundu

Lastiği patlayan otomobil tarlaya uçtu: 1 ölü, 2 yaralı

İzmir açıklarında 43 düzensiz göçmen kurtarıldı

Grand Kartal faciası davasında otelin yönetim kurulu üyeleri savunmalarını verdi

Tunceli Emniyet Müdürü Demiralay: "Ana amaç sivrisineklerle uğraşmaktan ziyade bataklığı kurutmak"

Erzurum’da okul çıkışı merdivenlerde izdiham: 23 öğrenci yaralandı

Bozdoğan’da traktör kazası: 1 ölü

Alaçatı’da göçmen operasyonu: 2 organizatör tutuklandı

Sakarya’da ahşap atölyesinde korkutan yangın

Kavga ettikleri şahsın sığındığı evin sahibini sopayla ağır yaralayan 3 kişiye 10’ar yıl hapis

Metruk binada çıkan yangın korkuttu

Grand Kartal Otel faciasında tutuklu sanığın avukatı: "Benim müvekkilim gerizekalı"

Silahla patronuna saldırmıştı, 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Alanya’da evin banyosunda çıkan yangın korkuttu

Elazığ’da trafik kazası: 1 yaralı

Kahramanmaraş’ta çeşitli suçlardan aranan 16 kişi yakalandı

Menteşe’de silahlı ve bıçaklı kavga iddası

Enkazda kalan 4 kişilik Bilir ailesi, son yolcuklarına uğurlandı

Sakar Geçidi’nde araç yangını