"Çocuklarda alerji alarmı: Anafilaksi riskine karşı acil önlem şart"

"Çocuklarda alerji alarmı: Anafilaksi riskine karşı acil önlem şart"

SAĞLIK 4.07.2025 09:16:14 0
Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, Dünya Alerji Haftası kapsamında en tehlikeli alerjik reaksiyonlardan biri olan anafilaksiye dikkat çekti. Çocuklarda artan alerji vakalarına uyarıda bulunarak "Acil önlem şart" dedi.
MedipolMega Üniversite Hastanesi’nden Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, "Okul kantininde yediği bir yiyecekle bir çocuğun veya kontrolsüzce alınan ‘vitamin serumu’ sonrası hayatını kaybedenlerin haberleri ile derinden sarsıldık. Bu acı kayıplar, alerjinin masum bir kaşıntıdan ibaret olmadığını ve saniyeler içinde gelen ölümcül bir tehdit olduğunu bir kez daha kanıtladı. İşte bu farkındalığı artırmak amacıyla bu yılki Dünya Alerji Haftası, tam da bu noktaya odaklanıyor: ‘Anafilaksi: Önlenebilir Bir Tehdit’" açıklaması yaptı.
Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, alerjik hastalıkların ve buna bağlı anafilaksi vakalarının özellikle çocuklarda endişe verici bir hızla arttığını belirtiyor. "Alerji sadece hapşırık ya da kaşıntı değil, hayatı tehdit eden reaksiyonlara da yol açabilir" diyen Nacaroğlu, acil müdahalenin kritik önemine dikkat çekiyor.

Adrenalin otoenjektörü taşıması
Alerji farkındalığının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Nacaroğlu, özellikle bu yılki tema olan "Anafilaksi: Önlenebilir Bir Tehdit" mesajını vurguladı. "Alerjiler günümüzde giderek yaygınlaşıyor. Astım, saman nezlesi, egzama, besin ve ilaç alerjileri çocuklar başta olmak üzere pek çok kişiyi etkiliyor. Ancak bunların içinde en ciddisi hiç şüphesiz anafilaksi. Çünkü bu tablo saniyeler içinde gelişebiliyor ve acil müdahale edilmezse ölümle sonuçlanabiliyor" diyen Prof. Dr. Nacaroğlu, alerjik bireylerin ve yakınlarının mutlaka adrenalin otoenjektörü taşıması gerektiğini söyledi.

"Vücut kendi kendine savaş açıyor"
Alerjik reaksiyonların, bağışıklık sisteminin aslında zararsız olan bir maddeye verdiği aşırı yanıtla ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Nacaroğlu, "Polen, ev tozu, hayvan tüyü ya da bir yiyecek. Vücut bazen bu maddeleri tehdit gibi algılıyor. Savunma sistemimiz devreye giriyor ve çok hızlı, çok güçlü bir yanıt veriyor. Bu da şiddetli belirtilere yol açıyor. Eğer bu yanıt çok abartılıysa, yani solunum yollarında şişme, tansiyon düşüklüğü, bilinç kaybı gibi etkiler gelişmişse işte o zaman anafilaksi tablosuyla karşı karşıyayız" dedi.
"Çocuklar daha büyük risk altında"
Son yıllarda özellikle çocuklarda besin alerjilerine bağlı anafilaksi vakaları hızla arttığının altını çizen Prof. Dr. Nacaroğlu, "Okullarda, kreşlerde adrenalin otoenjektörleri bulunmalı. Öğretmenler, okul hemşireleri bu konuda eğitilmeli. Aynı şekilde alışveriş merkezleri, stadyumlar, oteller gibi kalabalık yaşam alanlarında da acil müdahale kitleri bulunmalı. Toplumun her kesimini bilgilendirmek istiyoruz. Çünkü bu sadece sağlık çalışanlarının değil, herkesin bilmesi gereken bir konu. Anafilaksi hakkında ne kadar bilgi sahibi olursak, o kadar çok hayat kurtarabiliriz" şeklinde konuştu.