Hayatın normale dönmesiyle birlikte köylülerin geçim kaynağı olan tarım alanlarındaki bir bahçesi ise dikkat çekti. 100 hektarlık ormanlık alandaki ağaçların hepsi küle dönerken, ormanın içinde Karahıdır Mahallesinde kalan nektarın bahçesi yemyeşil üzerinde meyveleriyle kala kaldı. Dikkat çeken bahçenin çevresindeki toprağın bile griye tabakayla kaplanmışken, 2B çerçevesindeki Halil Kiraz'a ait 25 dönümlük arazinin etkilenmemesi büyük sevinçle karşılandı.
Araziye gözü gibi baktığını ve gereken bütün bakımlarını yaptığını, öşrünü verdiğini belirten 3 çocuk babası 53 yaşındaki Halil Kiraz, bahçesinin küle dönmeyişini şu şekilde dile getirdi:
"Cumartesi günü akşamüstü Gürsu İpekyolu Mahallesi ile Kestel Ağlaşan Mahallesi arasında yangın çıktığını duyunca, köylülerle traktörlerimizi alıp oraya gittik. Ancak kısa bir süre sonra muhtarımız tarafından atılan mesajla köyümüzün de tehlike altında olduğunu öğrendik. Daha sonra köyümüze geri geldik. Geldiğimizde gözlerimize inanamadık. Söndürüldükten sonra tarlama geldiğimde benim burasının yanmadığını gördüm. Benim bu tarlanın yanmamasının sebebi, damlama sistemiyle sulama yapıyorum. Sürekli nemli olması ve ağaçlarımın dibinde kuru ot olmaması çok etkili oldu. Verilmiş sadakamız varmış. O manzarayı bir daha Allah bize yaşatmasın."
Köylerinin tahliye edildiğini ancak bırakıp gitmediklerini belirten Kiraz, "İtfaiye ekipleriyle, belediyelerle birlikte bizde köyümüzü savunduk. Benim bu arazime yangının ulaşmaması, çevresini yol ile çevirmemden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Benim bahçem ve yanımdaki bahçe gerekli bakımları zamanında yaptığımız için yemyeşil kaldı. Bu araziyi Allah korudu. Çiftçilerimiz arazilerin çevresinde böyle alanlar bıraksın. Faydasını gördük. Birkaç ağaç eksik olması hepsinin kurtulmasına vesile oldu. Sulama borularımız zarar gördü. Ancak canımız, köyümüz kurtuldu. O kadar zararı düşünmüyoruz" dedi.
Halil Kiraz, önceden beri ağaçlarından birkaç tanesini ihtiyaç sahipleri ve isteyenlere hayır için dağıttığını da konuşmasına ekledi.