KKTC Başbakanı Ünal Üstel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı kabulünde "Türkiye’nin yardımlarıyla ülkemizde kaçak köçek hiç kimse kalmayacak" dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, KKTC temasları kapsamında Lefkoşa’da ikili görüşmelerde bulundu. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve KKTC Cumhuriyet Meclis Başkanı Ziya Öztürkler ile görüşen Bakan Yerlikaya daha sonra KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile görüştü. Görüşmede düzensiz göçle mücadele ve uluslararası öğrencilerin kaçak olma durumu ele alındı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya görüşmede, "Türkiye tecrübesiyle, Türkiye’deki bu başarıyı aynı şekilde en kısa zamanda buraya da yansıtmak için Sayın Bakanımızın büyük bir destekleriyle kararlılığı vardı. Bize de teşrif ettiğiniz zaman da aynı şeyi arzulamıştık. Aynı zamanda bugün güvenlik işbirliği anlaşmasını da biz istedik ki burada imzalayalım, hem anavatana hem buradaki vatandaşlarımıza, arkadaşlarımıza, kardeşlerimize buradan seslenelim. O da çok anlamlı. Göç Merkezi açıldığı zaman bunu da imzalayacağız. İçişleri Bakanları olarak biz huzur, güven, esenlikle ilgili gece gündüz demeden gayret sarf ediyoruz. Ahdi zeminde iki bakanlık ve çalışanları çok daha güçlü bir duruş sergilenecek. Destekleriniz bizim için önemli ve o destekleri her zaman zaten esirgemiyorsunuz. Sizlere de her zaman olduğu gibi biz minnettarız, minnettar olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Üstünel ise Bakan Yerlikaya’yı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, KKTC ana vatanıyla bütünleşmiştir ve KKTC 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan sonra halkımız özgürlüğüne kavuştu, 1974 öncesinde varoluş mücadelemizde de yanımızda olan ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti vardı. Barış Harekatı’ndan sonra özgürlüğümüze kavuştuğumuz günden beridir de halkımızın daha ileriye gitmesi için ve ülkemizin ekonomide, kalkınmada, turizmde daha iyi adımlar atması için hep ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti’yle el ele iş birliği yapıyoruz. Bugün de sizinle birlikte iki bakanın açılışını yapacağı düzensiz göç ile ilgili merkezle o iş birliklerinden bir tanesi de bizim için çok önemli bir merkezdir" dedi.
"Ülkemizde kaçak, köçek hiçbir insan kalmayacak"
Başbakan Üstel konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Biz iktidara geldiğimiz gün ülkemizde nereden geldiği belli olmayan insanların veya eğitim için gelen öğrencilerimizin bir müddet sonra nereye gittiğini bilmiyorduk. O doğrultularda büyük sıkıntılar yaşadık. İç güvenliği, iç huzur açısından da büyük sıkıntılar da yaşadık ama sağ olasınız Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Yardımcınız, Cevdet Yılmaz’ın ve siz değerli Bakan ve Bakan arkadaşlarımızın ülkeye sağladığınız katkı değerlerle bugün açılışını yapacağımız ve bundan sonraki süreçte bugün yine bağışlayacağınız 6 mobil araç ile de ülkemizin her tarafındaki yapılacak sıkı denetim ve kontrollerle ülkemizde kaçak köçek hiçbir insan kalmayacak ve anında araçlar sayesinde biyometrik uygulamayla birlikte hemen kendilerini elden ayaktan alıp ülke dışına göndereceğiz. Bu bizim için büyük bir olaydır ve ilk uygulamayı yine Ercan Havalimanı’nda başlattık. Bugün iç düzenlemeyi de başlatıyoruz ve ondan sonraki sürece çağın en ileri teknolojisiyle bu uygulamayı yapacağız ve ülkemizdeki büyük bir iç huzuru da sayenizde sağlamış olacağız"
"Sizin huzurunuz, bizim huzurunuz"
Bakan Yerlikaya, "Aynı Türkiye’deki gibi gelen misafirin pasaportuyla biyometrik verilerin aynı olup olmadığını kayıt sistemlerine tutacağız. Bu çok önemli. Yani zaten hiç kimse pasaportsuz veya kimliksiz gelmiyor ama o gelen kişinin pasaportunun kendi parmak izi verileriyle aynı olup olmadığının tespitiyle ilgili bir sistem kuruyoruz, güvenlik açısından bunun üstünde bir sistem yok. Bakanımız bu uygulamanın da olması gerektiğini söyledi. Değerli meslektaşım, dedik ki, emriniz olur. Sizin huzurunuz, bizim huzurunuz" ifadelerini kullandı.
Başbakan Üstünel’in konuşmaya "Eskiden bunlar yoktu. Ne olduğu belirsiz aslında bir insan bu ülkeye geliyor. Bakıyorsunuz, Interpol tarafından aranıyorlar. Tabii şimdi bunlar hiç yaşanmayacak. Okumak için geliyor ama okumuyor, belli bir dönem sonra ortalıktan kayboluyor. Eğitim konusunda da biz YÖDAK’la ve YÖK ile yaptığımız bir çalışmayla, yine bir sistem kurulmasıyla artık öğrencilerimizi de takip edebiliyoruz. Nereden geldiğini, hangi okula gittiğini, eğer 2 dönem okula devamsızlığı varsa da hemen polise verip kendisini hangi adreste ise kendisini bulup hemen gönderiyoruz. Buradan başka bir yere gidip gitmediği araştırmasını da yaparız. Bu doğrultuda ülkedeki gerek öğrenci gerekse onun dışında çalışma izinleriyle veya başka yollarla gelen insan varsa bugün sizlerin desteğiyle hem kapılarımıza hem havalimanımızda hem de bir merkezin oluşması oradaki biyometrik uygulama sayesinde otomasyon sistemi ile herkesi göreceğiz. Bu doğrultuda çok kısa bir zamanda iç huzuru ve iç güvenliği çok daha iyi bir noktaya getirmiş olacağız" açıklamasını yaptı.
"Siz başımız gözümüz üstünesiniz, bizim 208 üniversitemizde buyurun bizim çocuklarımıza, bizim gençlerimize beraber okuyun"
Bakan Yerlikaya açıklamasını şu şekilde tamamladı:
"Biz göçü düzenli ve düzensiz olarak ikiye ayırıyoruz. Sadece bizde değil, bütün uluslararası da aynı şekilde. Ülkemize gelişi, kalışı, çalışması, okuması vesaire. Çıkışı yasal olan yabancılara düzenli göç deniyor. Düzenli göçle ilgili biz diğer ülkeler gibi daha fazla düzenli göç, göçmen gelmesi noktasında yani turizmle ilgili, yatırımcıyla ilgili, uluslararası öğrencilerle ilgili her ülke bununla ilgili rekabet ediyor ki daha fazla pay alabilsin. Biz de aynı noktadayız, siz de aynı noktadasınız. Buraya öğrenci olarak gelip de bu durumu öğrenim dışında farklı bir amaç, farklı bir yönde kullanma niyeti olan biri varsa bunu ayırt etmek lazım. Biz de YÖK ile geçen yıl bir anlaşma yaptık. Artık Türkiye’de 300 bin biraz üzerinde uluslararası öğrenciler var. Orada ‘siz başımız gözümüz üstünesiniz, bizim 208 üniversitemizde buyurun bizim çocuklarımıza, bizim gençlerimize beraber okuyun, göç idaresine gidip sıraya girmenize gerek yok’ diye bir mesaj verdik. İkamet izni almayla ilgili 208 üniversitenin öğrenci daireleriyle oturup protokol yaptık. Şu anda bir öğrenci üniversiteye gittiği zaman öğrenci kabulüyle beraber kaydını yaptırdığı zaman ikamet izin, evrakları tamamını öğrencinin üniversitesi alıyor, bize gönderiyor. Biz aynı zamanda kimliğini veriyoruz ama kontrol ediyoruz. Yani gerçekten o evrakta ikamet izini verdik ama öğrencilik bağlantısı devam ediyor mu etmiyor mu, takip ediyoruz. Gayet de memnunuz. Şu anda hiçbir uluslararası öğrenci ikamet izini almayla ilgili ne bir aracı bekliyor ne de kapılarının önünde sıra bekliyor".
