Antalya’da arıcılar kara kovanlarını yüksek kesimlerdeki yaylalara çıkardı

Antalya’da arıcılar kara kovanlarını yüksek kesimlerdeki yaylalara çıkardı

KÜLTÜR SANAT 7.06.2025 10:55:58 0
Antalya’da arıcılar kara kovanlarını yüksek kesimlerdeki yaylalara çıkardı
Antalya’da bal üreticileri, havaların ısınmasıyla beraber arı kovanlarını Akseki bölgesindeki yaylalara çıkarmaya başladı.
Akseki ve Manavgatlı bal üreticileri, sonbaharda yaptıkları hasadın ardından kovanlarını yöredeki Akseki’nin meşhur Çimi Yaylası, Göktepe, Alacabel, Bademli, Yarpuz yaylalarına taşımaya başladı. Üretilecek bal, meşakkatli çalışmaların ardından ağustos ayının sonlarında yapılacak hasat ile piyasaya sunulacak. İlkbaharda havaların yağışlı geçmesi ile bitki popülasyonunun çeşitlendiği yaylalarda üreticiler, bu yıl bal veriminin son iki yıla göre iyi olacağı görüşünde.

"Yarım asırdır arıcılık yapan Ahmet Arıcı"
Antalya’nın Akseki ilçesinde 50 yıldır arıcılık yapan üçüncü kuşak arıcı Ahmet Arıcı, atadan kalma 80 yıllık kara kovanlarını her yıl olduğu gibi Antalya’nın Akseki ilçesindeki bin 960 metre yükseklikteki meşhur Çimi Yaylası’na çıkardığını söyledi. Dedesinden kalma 80 yıllık tarihi kara kovanlarda 50 yıldır bal ürettiğini ve aynı zamanda bir geleneği de devam ettirdiğini söyleyen Arıcı, "Kara kovan balı çok kıymetlidir. Doğaldır. Üretilen kara kovan balı için siparişler yaylaya çıkmadan önce alınıyor. Yıl boyunca ise en fazla 4 kilogram üretilebiliyor" dedi.

"Kara kovan sayısı azaldı"
Atalarından kalan kara kovanların çok kıymetli olduğunu, fenni arıcılığın gelişmesi ve yayılması ile birlikte yöre kültürünün bir parçası olan kara kovan bal üretimi geleneğinin de yok olmaya başladığını dikkat çeken Arıcı, "Babam ve dedelerimiz hayatlarını arıcılık yaparak geçirdiler. Bizim çocukluğumuzda 200’den fazla kara kovanları vardı. Kara kovanlar bize atalarımızdan kalan bir yadigardır. Kendim hobi olarak yapmama rağmen 200 civarında kovanım var. Bu kovanlardan 80 tanesi dedemden kalan kara kovanlardır. Eskiden Çimi Yaylası’na binlerce kara kovan konurdu. Kara kovan sayısı giderek azalıyor. Yeni nesil fenni arıcılığa yöneldi" diye konuştu.

"Çimi Yaylası’nda 2 bine yakın çiçek türü olduğu biliniyor"
Çimi Yaylası’nda yapılan araştırmalarda yaklaşık 2 bine yakın çiçek türü olduğunun altını çizen Arıcı, "Biz buraya ilkbaharda çıktığımızda rengarenk çiçekler doğayı süslemektedir. Burası yaklaşık 2 bin metre rakımlıdır. Buranın her tarafı doğaldır. Burada ekili alan yoktur. En yakın ekili alan 17 kilometre Akseki bölgesindedir. Her yerde doğal organik bal satılıyor ama burada ekim dikim yapılan bir yer olmadığından tamamen her şey doğal ve organiktir. İnsanlar bu bilinçle burada organik bal üretmektedir. Balın her türlü derde dermandır. Bal şifadır. Sağlık için üretilmektedir. Biz o niyetle arıcılık yapıyoruz. Bal alan vatandaşlar çok güvendiği insanlardan bal almalıdır. Dünyada en güzel besin budur" diye konuştu. Ahmet Arıcı, kara kovanı ise şöyle tarif etti:
"Top kovanın içinde hazne dediğimiz bölüm vardır. Önüne 7 tane petek koyuyoruz. O kışın kendisine kalıyor. Arı onu kışın yedikten sonra arı kendi doğal ürününü arkaya doğru yapmaya çalışır. Yalnız belirli bir zamana kadar içinde yavru yapar. O yavrunun içinde kabuk bırakıyor. Sır dediğimiz olay odur. Esas orijinal olan bu baldır. Yılda 2 veya 3 kilogram, en fazla 4 kilogram kadar bal oluyor. Gerçek bal dediğimiz budur. Şifadır. Bunların dışını özel çamurla sıvarız. Bakımı oldukça zordur. Her şey doğaldır. İçindeki petekler her şey doğadan gelen ürünlerle yapılmıştır." Arıcı, Çimi Yaylası’nda üretilen balın özelliğini ise şalba otu, sütleğen ve geven bitkisinin birleşiminden kaynaklandığını ifade etti.

"Arıcılığı çocuk yaşlarda öğrendim"
75 yaşındaki Hasan Arıcı, arıcılığın dedelerinden kalma olduğunu ve üçüncü kuşak arıcı olduğunu söyledi. Geçmiş yıllara göre bu yılki beklentilerinin çok daha iyi olduğunu anlatan Arıcı, "Son iki yıldır mevsimlerden dolayı bal alamadık. Arıcılığı çocukluk yıllarımda öğrendim. 20 kovan arım var. Elde ettiğim balın ihtiyacım kadar olanı alıp, fazlasını ise satıyorum. Bizim Çimi Yaylası’nın balı hiçbir zaman pazara çıkmaz. Her zaman siparişi kovandan çıkmadan alıyoruz. Burası bin 750 rakımındadır. Çimi Yaylası’nda bitki örtüsü oldukça fazladır. Sütleğen, keven, şalba gibi çok önemli bitkiler var. Yüksek kesimlerde binlerce bitki türü var. Saha çok geniş" dedi.

"Doğa canlı. Beklentimiz geçtiğimiz yıllara göre yüksek"
Arı kovanlarını her yıl olduğu gibi 1970 rakımlı Çimi Yaylası’na aynı noktaya koyduklarını anlatan Arıcı, "Mayıs sonu gibi arılarımızı yayladaki yerlerine getirdik. Bahar yağmurları oldukça iyi geçti. Doğada bitkiler canlı. Çiçeklerin biri geçerken, bir diğeri açıyor. Geçen son iki yıla göre bu yıl beklentimiz çok fazla. İnşallah hava şartlarında bir aksilik olmazsa iyi bal alacağız" şeklinde konuştu.