Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi"nin ilk imzasını attı. Törende konuşan Göktaş, "Bakanlık olarak, çocukların dijital dünyada güvenle var olabilmeleri için gerekli önlemleri alıyoruz. Ancak biliyoruz ki, yasa kadar güçlü bir toplumsal seferberlik ve toplumsal irade de şart. Dijital dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi bu anlayışın bir yansıması. Sözleşmenin ilkeleri, çocukların dijital ortamlarda güvenliğini sağlamak, haklarını korumak ve onları desteklemek üzerine inşa edildi" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi imza törenine katılarak ilk imzayı attı. Çocukların dijital ortamlarda güvenliğini sağlamak amacıyla hazırlanan "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi" yayımlandı. Sözleşme, 18 yaş altındaki her bireyin dijital dünyada da fiziksel, zihinsel ve duygusal bütünlüğünün korunmasını hedefliyor. İnternet ve bağlantılı teknolojiler üzerinden sunulan tüm platformları kapsayan sözleşmede; ebeveynler, öğretmenler, sağlık uzmanları, içerik üreticileri, şirketler ve devletler başlıca sorumlu taraflar olarak tanımlandı.
Sözleşme ile çevrim içi istismar, veri ihlalleri, dijital bağımlılık ve siber zorbalık gibi tehditlere karşı ortak bir bilinç oluşturulması amaçlanıyor. Ayrıca her çocuğun dijital okuryazarlık eğitimi alma hakkı vurgulanırken, dijital ortamlarda çocukların üstün yararının gözetilmesi gerektiği ifade edildi. Sözleşmenin yalnızca hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir seferberlik çağrısı olduğu belirtildi. Program sonunda Bakan Göktaş, katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirildi.
"Bakanlık olarak, çocukların dijital dünyada güvenle var olabilmeleri için gerekli önlemleri alıyoruz"
Törende bir konuşma yapan Bakan Göktaş, "Çocuklarımızın haklarını, güvenliğini ve gelişimini doğrudan etkileyen dijital dünya bizlere sorumluluk yüklüyor. Daha önce de defaatle dile getirdiğimiz gibi, çocuklarımız zaman zaman dijital dünyanın riskleri ile karşı karşıya kalabiliyor. Fakat dijitalleşmenin getirdiği riskler kadar fırsatları da var. O yüzden mesele, teknolojiden kaçmak değil, onu çocuklarımız için güvenli bir hale getirmek. Biz bakanlık olarak, çocukların dijital dünyada güvenle var olabilmeleri için gerekli önlemleri alıyoruz. Bu kapsamda hazırlıklarını sürdürdüğümüz yasal düzenlemenin de son aşamaya geldik. Ancak biliyoruz ki, yasa kadar güçlü bir toplumsal seferberlik ve toplumsal irade de şart. Dijital dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi bu anlayışın bir yansıması. Bu sözleşme, Enstitü Sosyal aracılığıyla çok taraflı bir anlayışla hazırlandı. Sözleşmenin ilkeleri, çocukların dijital ortamlarda güvenliğini sağlamak, haklarını korumak ve onları desteklemek üzerine inşa edildi. Sivil bir inisiyatifle hazırlanan bu metne aynı zamanda yasal düzenleme çalışmalarımızı çok güçlü ve tamamlayan bir toplumsal çağrıdır. Bu çalışmamızla beraber aslında biz güçlü bir toplumsal çağrıyı da başlatmış bulunuyoruz. Bu nedenle bu sözleşmeyi çok önemsiyoruz. 81 ilimizden gelen çocuklarımızla beraber onlarla birlikte sözleşmenin ilk destekçisi olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Tüm paydaşları sivil toplum kuruluşları meslek gruplarında bu sözleşmeye destek olmaya çağrıda bulunmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
