Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen 7. ESEV Sanat Festivali, sanatçı İlhami Atalay’ın sanat söyleşisine ev sahipliği yaptı. Genç sanatçılarla bir araya gelen Atalay, "İlhamları ve kabiliyeti veren Allah’tır. Bir güzellik yaptığımız zaman bunu benliğimize mal etmemeli, edep ve haya içinde davranmalıyız. Bir sanat ahlakımız olmalıdır" dedi.
7. ESEV Sanat Festivali kapsamında "Yıl Sonu Karma Sergisi" düzenleyen Esenler Belediyesi, sergi açılışı öncesi sanatçı İlhami Atalay’ın sanat söyleşisine ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşi, ESEV’de eğitim alan çiçeği burnunda sanatçıların katılımıyla gerçekleşti. Atalay’ın öğrencisi Merve Şentürk’ün moderatörlüğünde gerçekleşen programda Atalay, usta-çırak ilişkisi, İslami sanatlar ve sanatçının sahip olması gereken özelliklere kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu. ESEV kursiyerlerinin sorularını yanıtlayan Atalay, ardından "Yıl Sonu Karma Sergisi"nin açılışına katıldı. Serginin açılışı, Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Cerrahoğlu, ESEV eğitmen ve kursiyerleri ile çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. 14 farklı sanat dalından 137 eserin yer aldığı sergi, eylül ayına kadar Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.
"Kainat sonsuz bir ilham kaynağı"
Her insanda doğuştan bir sanatkarlık alameti olduğunu söyleyen Atalay, "İnsanlarda tekvin gücü vardır. Allah insana o sıfatı vermiştir. İnsan o kabiliyetini geliştirmezse o körelip gider. Kabiliyet sönüp giden bir şeydir. Kainata bakmak için dünyaya baş aşağıya tersten bakmak lazım. Yoksa alışılmış gözle bakıldığında gerçekler görünmez. Çünkü alışılmış göz her gün aynı şeyi görür" dedi. Kainatın yaradılışında estetiğin olduğunu sözlerine ekleyen Atalay, "Kainatın yaradılışında sanat var, ince hesaplar var. Çok zarif denklemler var. Kâinatın yaradılışındaki bu incelikleri görmek için gönül gözüyle, kalp gözüyle bakmak lazım. Cenab-ı Hak bu kâinatı bize bir sanat eseri olarak yaratmış. Kâinatı sanat eseri olarak görürseniz her yaprakta bir incelik görürsünüz. Bu size sonsuz ilham kaynağı olur" diye konuştu.
"Biz güzellik avcısıyız"
Atalay, sanat anlayışımızın Batılılardan farklı olduğunun altını çizerek "Bize göre sanat güzellik demektir. Biz güzellik avcısıyız ve güzel olanı yakalamaya çalışıyoruz. Ama Batılıların sanat anlayışı çok farklıdır. Biz tanrılar için put üretmiyoruz. Batılıların kültürel temeli eski Yunanlara dayanır. Eski Yunan ise insanı ilahlaştırıyor. Bizde bir sanat ahlakının olması gerekiyor. İlhamları veren Allah, kabiliyeti veren Allah, parmakları veren Allah’tır. Bir sanatçı edep ve haya içinde davranmalıdır. Bir güzellik yaptığın zaman bunu benliğine mal etmemen gerekir. Benliğini aradan çıkarman gerekir. Benlik başımıza bir beladır. Sadece sanatta değil, her alanda bu böyledir. Beni alkışladıklarında benim gururlanıp kibirlenmemem lazım. Şımarmamam lazım. Ama sanatkârların çoğu bu tuzağa düşüyor. Çünkü kendileri yarattı zannediyorlar. Büyük bir şirke düşüyorlar. Burada sanatçının vicdanı önemlidir" ifadelerini kullandı.
"Rastgele fırça sallamakla sanatçı olunmaz"
Atalay, usta çırak ilişkisinin önemine dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Sanatı ustadan öğrenmek lazım. Eğer baştan kabiliyetini geliştirememişsen bir ustadan bunu öğrenmen gerekiyor. Onun tecrübelerinden, davranış biçimlerinden, hareketlerinden, onun konsantre oluşundan, onun fırça tutuşundan mutlaka gözlemlemeniz gerekiyor. Rastgele fırça sallamakla sanatçı olunmaz. Her talebe kendi biyografisini not etmek zorunda, arşivini yapmak zorundadır. İleride sanatkar olacaksa kendini o alana hazırlamalıdır."