Tarih: 11.10.2025 11:02
Doğal afetler, savaşlar, ekonomik krizlerde her 5 kişiden 1’i ruhsal sağlık sorunu yaşıyor
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında görevli Doç. Dr. Yavuz Yılmaz, doğal afetler, savaşlar, ekonomik krizler ve halk sağlığı acil durumlarının yalnızca fiziksel değil, derin psikolojik etkilere de sebep olduğunu belirterek, "Araştırmalar, bu tür krizler sırasında her 5 kişiden 1'inin ruhsal sağlık sorunu yaşadığını göstermektedir. Bu nedenle felaket ve acil durumlarda bireylerin ruh sağlığı hizmetlerine erişimini sağlamak yalnızca önemli değil, aynı zamanda yaşam kurtarıcı bir müdahale niteliği taşımaktadır" dedi.
Doç. Dr. Yavuz Yılmaz, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün ruh sağlığının bireysel ve toplumsal iyilik halinin temel bir bileşeni olduğunu vurgulamak amacıyla kutlandığını belirtti. Yılmaz, "Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu (WFMH) tarafından 2025 yılı için belirlenen resmi tema, 'Hizmetlere Erişim-Felaket ve Acil Durumlarda Ruh Sağlığı' olmuştur. Bu tema, afetler, çatışmalar, salgınlar ve diğer insani krizler karşısında ruh sağlığı hizmetlerine erişimin önemine dikkat çekmektedir. Doğal afetler, savaşlar, ekonomik krizler ve halk sağlığı acil durumları yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda derin psikolojik etkiler de oluşturmaktadır. Araştırmalar, bu tür krizler sırasında her 5 kişiden 1'inin ruhsal sağlık sorunu yaşadığını göstermektedir. Bu nedenle felaket ve acil durumlarda bireylerin ruh sağlığı hizmetlerine erişimini sağlamak yalnızca önemli değil, aynı zamanda yaşam kurtarıcı bir müdahale niteliği taşımaktadır" dedi.
Ruhsal destek hizmetlerinin insanların duygusal dayanıklılığını güçlendirdiğini ve bireylerin yanı sıra toplumların da yeniden yapılanma sürecine katkı sağladığını kaydeden Yılmaz, "Bu doğrultuda sağlık ve sosyal hizmet kurumları, eğitim alanları ve toplum örgütleri el ele vererek özellikle en savunmasız bireylerin ihtiyaç duydukları desteğe ulaşabilmelerini sağlamalıdır. Kanıta dayalı ve toplum temelli ruh sağlığı hizmetlerine yatırım yapmak, kriz anlarında etkili bir destek sunmanın yanı sıra uzun vadeli iyileşmeyi ve toplumsal dayanıklılığı da güçlendirecektir. Bu özel günde, hep birlikte ruh sağlığının herkes için değerli, korunan ve erişilebilir olduğu bir dünya için farkındalığımızı ve çabalarımızı artırmalı; dayanışma, empati ve iyileşmeyi temel alan bir yaklaşımı benimsemeliyiz. Ruh sağlığı, insan onurunun ve toplumsal iyileşmenin vazgeçilmez unsurudur" diye konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —