Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar'ın başkenti Doha'da İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi'nde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Bu zirvelerde İsrail'in artan saldırganlığının artık bölgemiz için kesin kes durdurulması gereken bir tehdit oluşturduğunu dünyaya ilan ettik. Terörden beslenen bu çarpık zihniyetin uluslararası istikrar ve güvenlik için risk teşkil ettiğini defalarca ortaya koyduk. İsrail, Filistin'den sonra Lübnan'a, Yemen'e, İran'a ve Suriye'ye saldırdı.
"İsrail'in haydutluğunu artık farklı bir boyuta taşımıştır"
İsrail, Filistin'den sonra Lübnan'a, Yemen'e, İran'a ve Suriye'ye saldırdı. Tunus açıklarındaki sivil gemileri hedef aldı; seçilmiş siyasetçilere ve devlet adamlarına suikastlar düzenledi. Şimdi de ara bulucu Katar'a saldırdı. Son saldırı, İsrail'in haydutluğunu artık farklı bir boyuta taşımıştır. Bugünkü zirvemizi doğada gerçekleştirmemizi bu bakımdan çok önemli ve anlamlı buluyorum.
"Katar'ı her daim destekliyorum"
Bu krizin, kardeşim Emir Şeyh Temim'in dirayetli ve bilge yönetiminde vakarla idare edilmesini memnuniyetle müşahede ediyorum. Türkiye olarak, dost ve kardeş bir müttefik olarak Katar'ı her daim destekliyorum ve tekraren vurguluyorum: Netanyahu'nun esas amacının, bir yandan Filistin'deki katliamı ve soykırımı sürdürmek, diğer yandan hiçbir ayrım yapmadan tüm bölgeyi kesintisiz istikrarsızlığa sürüklemek olduğu artık şüphe götürmez bir gerçektir. Karşımızda, kaostan ve kandan beslenen bir terör zihniyeti ve onun vücut bulduğu bir devlet vardır. Birleşmiş Milletler şartlarını açıkça ihlal eden, uluslararası hukuka ve kural temelli uluslararası sisteme meydan okuyan bu zihniyet, işlediği suçların cezasız kalmasıyla hâlen ayakta kalabilmektedir.
"Türkiye olarak 1,5 senedir İsrail ile tüm ticari işlemleri durdurduk"
Son dönemde haddini bilmez bazı aktörlerin kısa vadede durmayacağını, işgal ve istikrarsızlık politikalarına hız vereceğini biliyoruz. Bunu engelleyecek imkânlarımızın olduğunun farkındayız. Artık bazı alanlarda kendi kendine yeter seviyeye ulaşmamız şarttır. Bunların başında caydırıcı bir savunma sanayi ve kalkınma gelmektedir. Yeteneklerimizi ve tecrübelerimizi siz kardeşlerimizle paylaşmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Gelecek 10 yılları kazanmak için şimdiden bu alanlarda iş birliğimizi yoğunlaştırmamız gerektiğini düşünüyorum. İsrail'in ekonomik olarak da sıkıştırılması gerektiğine inanıyorum. Daha önceki tecrübeler, bu tür adımların netice verdiğini göstermektedir. Biz Türkiye olarak 1,5 senedir İsrail ile tüm ticari işlemleri durdurduk. Böylece yıllık olarak 9,5 milyar dolarlık bir rakamdan sarf-ı nazar ettik.
"İslam alemi İsrail'in emellerini boşa çıkaracak imkana sahiptir"
Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan soykırım davasına desteğin de çok önemli olduğu kanaatindeyim. Keza, bölgenin güvenliğini el birliğiyle kendimizin sağlayacağı somut adımları ve mekanizmaları hayata geçirebilmeliyiz. Bu noktada İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde yapılabilecekler olduğuna inanıyorum. Bizler, 1967 sınırları temelinde, coğrafi bütünlüğü başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti vücut bulana kadar mücadeleye azimle devam edeceğiz. Bu kutlu davada ne tehciri ne soykırımı ne de bölünmüşlüğü kabul edebiliriz. Zirvenin ve alacağımız kararların, İsrail tehdidini durdurmak için ilave adımlar atılmasına vesile olmasını ve toplantımızın sonuçlarının harfiyen takip edilmesini temenni ediyorum. İslam alemi İsrail'in emellerini boşa çıkaracak imkana sahiptir. İsrailli yetkililerin adalet önünde hesap vermeleri için uluslararası hukuk mekanizmaları kullanılmalıdır"